Türkçe Light Novel
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
Sign in Sign up
  • Seri Listesi
  • Blog
  • Discord
  • Isekai
  • Aksiyon
  • Fantastik
  • Seinen
  • Macera
  • Yaşamdan Kesitler
  • Harem
  • Romantik
  • Psikolojik
  • Okul Hayatı
  • Komedi
Sign in Sign up
SON EKLENEN BÖLÜMLER

Emperor Of Solo Play

23 Mart 2023
Bölüm 132 - Arife (3) Bölüm 131 - Arife (2)

Elitler Sınıfı

16 Mart 2023
   Cilt 17 - Bölüm 4 - Konsey Odası    Cilt 17 - Bölüm 3 - Spor Festivali (2)

Our Second Master

19 Eylül 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

En Çok Senden Nefret Ediyorum!

21 Ağustos 2022
Bölüm -5- Final Bölüm -4- #####

Alçakgönüllü Hizmetkârınız Kabahatli

30 Temmuz 2022
Bölüm 7: Final Bölüm 6: #####

Elitler Sınıfı - Cilt 7 - Bölüm 11 - Çok Soğuk

  1. Home
  2. Elitler Sınıfı
  3. Cilt 7 - Bölüm 11 - Çok Soğuk
Prev
Next

Cilt 7 – Bölüm 11 – Çok Soğuk


Ç.N: Bölümün duygusunu içeren bir müzik :D

 

 

Gün batımında ağaçlarla çevreli bir sokaktayım. Kafamı gökyüzüne kaldırıp nefes verdim. Beyaz buhar kütlesi ağzımdan çıkıp havaya karıştı.

 

“Soğukmuş.”

 

Ne zaman burnumdan ya da ağzımdan nefes alsam, buhar beliriyor, saniyeler içinde de tekrar havaya karışıp kayboluyordu. Çok garip ya.

 

Gün içinde sıcaklık sürekli değişkenlik gösterse de, kışın geldiği belliydi. Geçen yıl bu zamanlar kapalı kapılar arkasındaydım…

 

Çok üşüdüğü belli olan, tanımadığım bir kız, alelacele yanımdan geçti. Bir elinde telefon vardı, birisiyle görüşüyordu sanırım.

 

 “Miyabi öğrenci konseyi başkanı olduğundan beri, ilişkimiz kötüleşti. Ahaha, tamam. Şaka yapıyordum, şaka. Sinirlenmedim ama bana borçlusun unutma.”

 

Soğuktan titreyecek gibi bir hali olmasına rağmen, bu soğuk havada bacakları açık bir kıyafet giymişti.

 

Omuzlarına kadar uzanan saçlarından şampuanının kokusu burnuma geliyordu.

 

“Öğrenci konseyi mi? Kusura bakma ama ilgilenmiyorum. Miyabi hala görev devir almayla uğraşmıyor mu? Eh, neden bana açılıyorsun ki şimdi? Her kıza yazdığını bilmediğimi mi sanıyorsun?”

 

Kulak misafiri olma niyetinde değildim ama öyle bağırarak konuşuyordu ki duymamak imkansızdı. Sohbetlerinden anladığım kadarıyla bu kız, 10.sınıflardan.

 

“Fakat… Başkan Horikita’yı yenersen, düşünebilirim. Görüşürüz.”

 

Telefon görüşmesi bittikten sonra, derin bir oh çekti. Ardından telefonunu çantasına yerleştirdi.

 

 “Miyabi denen çocuk kendini ne sanıyorsa? Başkan Horikita da işe yaramazın teki çıktı. Miyabi’yi durdurur sanıyordum. Ama nerde.”

 

 

Az önce telefonda gayet neşeli bir görüşme yapıyorken, şimdi ses tonunda ciddi bir değişim vardı.

 

Az önce yanımdan geçerken beni fark etti mi bilmiyorum ama…

Küçük bir talihsizlik yaşadı. Ayağı takılıp yere düşüverdi.

 

“Uwatto!?”

 

“Off…”

 

Düştüğü yerden hemencecik kalkıp yüzü kızarık bir halde etrafına bakındı. Arkasından yürüdüğümü böylece fark etmiş oldu. Zar zor gülümsedikten sonra, acı çekmiyormuş gibi bir tavır takındı. Ardından 10.sınıfların yurdunun olduğu bölgeye doğru koşarak uzaklaştı.

 

“Tahmin ettiğim gibi 10.sınıflardanmış.”

 

Bu okulda üst sınıflarla içli dışlı olabilmek için, öğrenci konseyine ya da kulüplere katılmak gerekiyor anlaşılan.

 

O yüzden bu öğrencilerin yüzlerini hatırlayıp tanıyamıyordum..

 

 “Kızlar da üşüyordur.”

 

 

Bizim sınıfta bile, eteklerinin altına pantolon giymek isteyen kızlar vardı. Giyseler bence iyi olurdu ama okul kurallarına aykırı galiba. Kızlar için kış zor geçiyor olmalı.

 

‘ilk kış’ deneyimimdi.  Bu kadar soğuk bir havada böyle bir manzarayla karşılaşacağımı hiç tahmin etmiyordum.

 

 

Bir köpeğin kışın karlı havada koştuğunu anlatan bir şarkı vardı. Nasıl hissettiğini anlayabiliyordum artık.

 

Kar yağarsa, bu kadar heyecanlanır mıyım merak ediyorum…

 

Nefes alıp verdim ve bugün yaşanan olayları hatırladım. Babamla görüştüm, Başkan Sakayanagi’nin varlığını ve okulun politikalarının hiçbir şey ifade etmediğini öğrendim. Ayrıca Chabashira-sensei’nin yalanı da ortaya çıktı.

 

 

Sadece bu bilgiyle bile, ilerisi için güzel bir plan yapabilirdim.

 

“…buna bir son versem mi?”

 

Şimdiye kadar hep perde arkasında kalmayı başardım. Sınav sonuçları açıklandıkça, D sınıfı yükselişe geçiyordu… bu da art niyetli insanların mutlaka harekete geçeceğine işaretti…

 

Gözetimlerin artacağı, tüm bu olayların asıl sorumlusunun ortaya çıkartılacağı da kaçınılmaz. Horikita’yı başrol olarak gösterdiysem de, Ryuuen bu numarayı yemedi. Sakayanagi geçmişimi biliyor. Ichinose’n de şüphelenmeye başlaması an meselesi.

 

Eğer herkese sırtımı dönmek istiyorsam, şimdi tam sırası idi.

 

Acele işe şeytan karışır derler, tabii ki ilerlemenin ve geri çekilmenin avantajları ile dezavantajlarını düşüneceğim.

 

Bu iki seçenekte de, en büyük sorun Ryuuen ile başa çıkmak.

 

Telefonumu cebimden çıkartıp rehberden bir kişinin adını yazdım ve ona mesaj attım.

 

Vakti olduğundan beni aramasını istedim.

 

Mesajı gönderir göndermez ‘Okundu’ yazısı çıktı.

 

Demek bazılarımız arkadaşlarıyla takılmak yerine hemen yurda dönüyor..

 

Bende 11 haneli numarayı yazdıktan sonra arama tuşuna bastım.

 

“Alo?”

 

Bu cansız sesin sahibi, 9/ D Sınıfından Karuizawa Kei idi.

 

Ryuuen’in kara listesinde başı çeken kişi olduğundan hala habersizdi.  D sınıfını perde arkasından idare ettiğimi bilen birisi. Hatta Horikita’dan daha fazla bilgiye sahipti.

 

Tabii, olayların içine ne kadar çok dahil olduğumu da işlerimi nasıl yürüttüğümü de detaylı bilmiyordu.

 

Karuizawa büyük ihtimalle beni aşırı derecede korkutucu birisi olarak görüyordur…

 

“Ne yapıyorsun diye merak ettim.”

 

“Benimle dalga mı geçiyorsun? Sen sebepsiz asla aramazsın.”

 

 

Önce hal hatır sorayım, basit bir giriş yapayım demiştim ama Karuizawa anlamadı.

 

 “Sohbetlerimiz daha hoş bir hal almıyor mu sence?”

 

“Kişi hoşlanmıyorsa, hoş bir hal alması mümkün mü?”

 

 “…haklısın, galiba.”

 

D sınıfı kızlarının liderinden beklendiği gibi. İnsanları çok iyi anlıyordu.

 

“Manabe’gil seninle iletişime geçtiler mi?”

 

“Hayır, bir şey olmadı.. bunun için mi aradın?”

 

Şaşıracağını düşünüyorken, öfkeli bir ses tonuyla cevap verdi.

 

 “Epey uzun zaman geçti ama bir hareketlilik yok demek… o zaman endişelenmeye de gerek kalmadı demektir.”

 

“Keşke öyle olsa. Ama geleceği kim bilebilir ki?”

 

Karuizawa’nın bakış açısına göre, mezun olana kadar rahat etmesi mümkün değildi..

Ayaz yüzüme yüzüme esiyordu..

 

“Hala dışarda mısın?”

 

Karuizawa soğuk rüzgarın sesini işitmiş olacak ki bu soruyu sordu.

 

“Yurda dönüyorum. Sen de hızlı çıktın. Genelde geç gidiyordun.”

 

“Benim bile yurda erken döndüğüm zamanlarım oluyor.”

 

İğneleyici bir cevap geldi.

 

“Ahh.”

 

Yerde bir şey buldum ve refleksle şaşırıverdim.

 

 “Ne oldu?”

 

Karuizawa kendisine ses çıkardığımı düşünerek tepki verdi.

 

“Yok bir şey.”

 

Yol ayrımında, birisi kırmızı bir nazarlık (tılsım) düşürmüş.

 

 

Az önceki kız mı düşürdü emin olamadım. Yerde bırakmayı düşündüm ama bugünkü hava durumuna göre kar yağacaktı. Karın üzerini kaplamasını istemedim.

 

Kaybettiğini fark edip gelen de yoktu. Büyük ihtimalle yurt görevlisine teslim ederim.

 

 

“Hey, emin olmak istediğim bir konu vardı. Malum konuşuyoruz, sorabilir miyim?”

 

“Ne soracaksın?”

 

Yerden nazarlığı alıp 10.sınıfların yurduna doğru yürümeye başlayarak, Karuizawa ile konuşmama devam ettim.

 

“Çok zekisin falan ya hani, neden insanların öğrenmesine izin vermiyorsun? Hatta neden bizzat kendin söylemiyorsun onlara? D sınıfı salaklarla dolu.Ön plana çıkarsan Yousuke-kun gibi sen de onları yönetebilirsin. Neden yapmıyorsun?”

 

 

Böyle bir soru sorması doğaldı aslında.

 

 

“Çok mu zekiyim? neye dayanarak söylüyorsun bunu?”

 

“Nasıl yani…?”

 

“Sınav sonuçlarım ortalama hep. Sınıfta işe yarar tek kelime etmişliğim de yok. Söylediğin şeyi bir temeli bile yok… farkında mısın?”

 

“Ben bunu mu demeye çalışıyorum? Konuyu saptırıyorsun.”

 

Karuizawa’nın ne demeye çalıştığını anlıyordum.şimdiye kadar arka planda ondan birkaç kez yardımını istemiştim. Mesela, Kağıt karıştırma sınavı için, Kushida’yı sabote etmesini istemiştim..

 

 

Bunca olanlardan sonra, her şeyi gizemli görmesi normaldi.

 

“Yaptırdığın şeyler var ya, onları sınıfta ön plana çıkmak için kullansaydın, sınıf seni şuan çok farklı değerlendiriyor olurdu. Hatta okuldan da epey ilgi gelirdi sana. Spor festivalindeki gibi bir durum olurdu hani.”

 

Onunla hiçbir alakası olmayan bir durumdan bahsetmesine rağmen Karuizawa’nın ses tonundan heyecanlı olduğu anlaşılıyordu.

 

“Böyle şeylerin peşinde olmadığımı biliyorsun, değil mi?”

 

“Peki neden yapıyorsun o zaman? İstemeseydin, kılını kıpırdatmazdın ki.”

 

“Güzel bir analiz yapmışsın.”

 

Ben de istediğimden yapmıyordum zaten…

 

“Başından beri böyle bir niyetim yoktu zaten fakat mecburdum. D sınıfına yardım etmek tek çaremdi.”

 

Normalde böyle şeylerden ona bahsetmezdim ama bugün özel bir gündü; mutluydum.

 

 “Yine de….ne bileyim kendini boşa harcıyormuşsun gibi geliyor.”

 

“Ön saflarda savaşmaya hiç niyetim yok. Hiç olmadı, olmayacak.”

 

Bunu özellikle Karuizawa’ya vurgulamam gerekiyordu.İlerde D sınıfı bir problemle karşı karşıya kalırsa, bana güvenecekti çünkü.

 

 

“Sensin değil mi? Ryuuen’in deli gibi aradığı kişi.”

 

Sadece Sudou ve Akito değil pek çok kişi gözetim altındaydı. Dedikodular da D sınıfını aşmıştı haliyle. Ryuuen’in, D sınıfından birisi tarafından alt edildiği, intikam için yanıp tutuştuğu dedikodusu…

 

Bu dedikodudan bahseden öğrenci sayısı gün geçtikçe artıyordu. Karuizawa olaylardan pek haberdar olmayınca, aradığı kişinin ben olduğumu fark edemedi herhalde.

 

“Seni bugün arama sebebim, Karuizawa, senden özür dilemek için.”

 

“Özür mü?”

 

“Şimdiye kadar D sınıfının yükselmesine yardımcı olmak için bir sebebim vardı. Ama artık bir sebebim kalmadı.”

 

“Yani düşük profilde mi takılacaksın sadece?”

 

“Evet, Horikita ve Hirata’nın omuzlarında artık sınıfın geleceği. Ryuuen ile uğraşıp kendimi açığa çıkartmak istemiyorum. Özellikle karaokede ve diğer işlerde bana çok yardımcı oldun. Sana epey zorluk çıkarttım.”

 

“Bu iş burada bitiyor, artık özgürüm öyle mi?”

 

“Evet, aynen öyle.”

 

Şimdiye kadar Karuizawa, beklentimin üstünde tereddütsüz yardımcı oldu. Ben de bu yüzden onunla bağlarımı endişelenmeden kesecektim.

 

“Seninle son kez iletişime geçişim.”

 

Net bir şekilde ona söyledim.

 

“Eh?”

 

Karuizawa geç tepki verdi.

 

 “Pardon…ne dediğini anlayamadım?”

 

Rüzgar da esmiyor… yine anlamadım mı diyecek acaba?

 

“Seninle son kez iletişime geçişim.”

 

Aynı cümleyi biraz yüksek sesle tekrar söyledim. Bu sefer beni anlamıştır.

 

“Seninle iletişime geçmemi gerektirecek bir şey olmayacağına göre, seninle görüşmemize gerek kalmadı yani. Zaten kimse iletişim halinde olduğumuzu da bilmiyor, Karuizawa. Anlamsızca iletişim halinde olursak, ancak şüpheleri arttırır.”

 

“Eh…peki…madem.”

 

 

Karuizawa net bir cevap veremiyordu. Kafası karışmış gibi geldi, ben de konuşmaya devam ettim.

 

“Tabii başına bir şey gelirse, seni koruyacağım. Verdiğim sözün arkasındayım. Acil bir durumla karşılaşırsan diye sana benimle iletişime geçebileceğin bir numara atacağım. Acil bir durum dışında, tüm iletişimimizi sil ki, kanıt kalmasın. Telefonumdaki tüm mesajlarını, numaranı falan hep sildim ben.”

 

“Dur bir dakika…neden bunları söylüyorsun aniden?”

 

“Neden soruyorsun ki?”

 

“Çünkü…çok soğuk…senin için bile soğuk…”

 

“Ne soğuğu? Bizim ilişkimiz zaten bu kadardı.”

 

Onu, Manabe’gilden korudum. Öyle bir durum yaşanmasaydı zaten birbirimizi hiç böyle tanıyamazdık.  Benim gibi kasvetli bir öğrenci ile sınıfın popüler kızı…aramızda dağlar kadar fark var, haliyle.

 

 

 “Seni kullanmandan hoşlanmıyordun zaten?”

 

“Evet ama……”

 

Karuizawa sözlerini tamamlayamıyor, kekeleyip duruyordu. Dahası, sessizliği uzuyordu.

 

 

“Söylemek istediklerim bu kadardı. Senin söylemek istediğin bir şey var mı?”

 

Bu işi daha fazla uzatmak istemiyordum, Şaşkın Karuizawa’yı konuşmaya zorladım.

 

“…peki.”

 

İkna olmuş bir cevaptan çok sert bir cevap geldi. Ama cevap, cevaptır. Büyük ihtimalle karşı koyamayacağını fark etmiştir. Ardından devam etti.

 

“Yani seninle son kez mi böyle konuşuyorum, Kiyotaka?”

 

“Hoşuna gitmedi mi?”

 

 “Tabii, güzel.”

 

“O zaman sorun yok demektir.”

 

Ilgisiz ve kısık bir sesle devam ettim. Hiçbir şekilde duygularımı belli etmedim. Belli etsem, bu konuşmanın biteceği yoktu.

 

“O zaman telefonu kapatıyorum…”

 

Karuizawa da tavrımı fark etmiştir. Telefonu kapatırken son bir cümle kurdum.

 

 “Görüşürüz.”

 

“Ahh………”

 

Karuizawa’nın ağzından bir ses çıktı fakat devamı gelmedi. Birkaç saniye bekleyip telefonu kapattım. Ardından arama kaydını silip telefonu cebime koydum.

 

 

Karuizawa benim gibi bir güvencesi varken, parazit olarak huzurluydu. Bir anda yollarımızın ayrıldığını söyleyince, şaşırıp zorlanması doğaldı.

 

Huzursuzluğu ve yalnızlığı içten içe artıp onu bitirecektir..

 

Ryuuen de böyle zayıf bir anında ona saldırırsa eğer, Karuizawa Kei’nin bunu kaldırabileceğini sanmıyorum.

 

“Okula ilk geldiğim zamana dönebilirim herhalde..”

 

Horikita, Karuizawa, Ryuuen veya Sakayanagi umurumda değildi artık. Sınavlarda da aktif rol almayacağım. Bir sorun olursa da, onların kendi sorunu olacak, benim değil. Tabii, bazen sorunlar iş birliği ile çözülür… aman neyse.

 

Elimdeki nazarlığı yurda bırakıp odama döndüm.

 

Prev
Next

Comments for chapter "Cilt 7 - Bölüm 11 - Çok Soğuk"

MANGA DISCUSSION

YOU MAY ALSO LIKE

71WfYppw8L
Karımı Keşfedilmeden Öldürebilme İhtimalim
16 Temmuz 2022
classroom of the elite
Elitler Sınıfı – Kısa Hikayeler
26 Temmuz 2022
promotion poster- our second master
Our Second Master
19 Eylül 2022
emperor of solo play
Emperor Of Solo Play
23 Mart 2023
Tags:
clasroom of the elite oku, elitler sınıfı oku, light novel türkçe, youkoso jitsuryoku oku, Youkoso Jitsuryoku türkçe oku
  • Ana sayfa

TurkceLightNovels

Sign in

Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Sign Up

Register For This Site.

Log in | Lost your password?

← Back to Türkçe Light Novel

Lost your password?

Please enter your username or email address. You will receive a link to create a new password via email.

← Back to Türkçe Light Novel

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası