Elitler Sınıfı - Cilt 8 - Bölüm 19 - Kızların Cephesinde İlk Yarı - Honami Ichinose
Cilt 8 – Bölüm 19 – Kızların Cephesinde İlk Yarı – Honami Ichinose
Özel sınavın 3.gününde erkekler cephesinde pek çok dolap döndüğü fark etsem de, bir kız olarak onların neler yaşadığına dair en ufak bir fikrim yoktu.
Dağ okuluna ilk geldiğimiz günü hatırlıyorum da…
“Grup dağılımına çoktan karar verildi. Umarım iyi anlaşırız, arkadaşlar.“
O gün uyumadan önce grup arkadaşlarıma bu cümleyi kurmak zorunda kaldım. Çünkü sürekli inişli çıkışlı bir gün geçirdim, garip şeyler tekrarlanıp durdu. Bir kesmin sürekli benim üzerime oynaması, beni boşa çıkartmaya çalışmaları falan.. epey yordu beni.
Zar zor da olsa, o günün sonunda kimlerle rakip, kimlerle grup olacağım belirlendi.
Ben, Wang Mei-Yu-san, Shiina Hiyori-san, Yabu Nanami-san, Yamashita Saki-san, Kinoshita Minori-san, Nishino Takeko-san, Manabe Shiho-san, Nishi Haruka-san, Motodoi Chikako-san ve Rokkaku Momoe-san—-bir grup olduk.
B’den tek kişi olarak ben ve C’den de bir arkadaş tektik. Grubun devamı A ile D karışımıydı.
Manabe-san ile Nishino-san, kendi sınıflarında da sorunlu öğrencilermiş. Hmm, nasıl desem bu grup — toplama kampı gibi oldu: diğer gruplara alınmayanlar burada bir araya geldi. Kızlarla anlaşmak bazen deveye hendek atlatmaktan daha zor oluyor, bilirsiniz. Hele arada cazgır tipler varsa, uğraş dur.
Mei-Yu-san ile beraber bu gruptaki boşluğu doldurmak adına alındık. Bu yüzden de gruptakilerle bir bağımız ya da arkadaşlığımız yok..
“İyi anlaşalım, Ichinose-san.“
“İnşaallah, Shiina-san. Hep seninle arkadaş olmak istemiştim zaten.“
“Öyle mi? Bu ne şeref.“
C sınıfı olarak…….pardon D sınıfı olarak çoğu diğerleriyle iletişim kurmak istemiyordu. Ryuuen-kun’un önderliğinde, onlarla iletişim kurmak imkansızdı. Zaten hala liderliği bırakıp bırakmadığı meçhuldü.
Bir şekilde grubumuz kuruldu. Ben de elimden geleni yapıp arkadaşlarla iyi anlaşmalıyım. Bu grubun sonuncu gelip okuldan atılmanın eşiğine gelmesine izin veremem.
Önceliğim B sınıfı olsa da…buradaki arkadaşlarımın da yüzünü kara çıkaramam.
Wang Mei-Yu-san katılmakta çekimser kalıyordu ama onun gibi biriyle anlaşmak benim için daha kolay olacaktır.
A ile D karışımının yoğun olduğu bu grupta…bazı kızların egosu tavandı. Bir anda onlara yaklaşırsam şayet, benden şüphelenebilirlerdi. Bu yüzden bir süre bekleme modunda takılmaya karar verdim.
Zaten bu iki grup ortak paydada buluşmak istemezse, Wang Mei-Yu-san’ın yardımıyla bir şeyler yapabileceğime de inanıyorum.
“Adın……Wang Mei-Yu…değil mi?”
“E-evet.“
Shiina-san ona yavaşça yaklaşıp sordu. Böyle bir grubun liderliğini almak isteyecek kadar güvenilir biriydi. Ben kendimi liderlik için öne atmadım bu arada.
Bu grubun 1.liği alacağını düşünmediğim gibi, Shiina-san da hemen gönüllü olunca, bana gerek kalmadı.
“Canını sıkıyor değil mi? Bu kadar tanımadık insanın arasında olmak…“
“Umm, ummmm, yok ondan değil…….”
“Bir anda kaynaşalım desen garip olurdu zaten.“
“Evet, evet. Shiina-san haklısın.“
Tanımadığınız insanlarla bir anda kaynaşmak mümkün değildi. Zamanla aşılacak bir yabancılık dönemi her zaman olurdu. Eğer bu konuya takılıp kalırsanız, mantıklı düşünemez olur: kendinizi yalnızlığınıza hapsetmiş olurdunuz.
“Hey, Ichinose-san. Erkek arkadaşın oldu mu hiç?”
A sınıfından bir kız aniden soru sordu.
“Hayır…. maalesef aşk konusunda acemiyim.“
“Hmm… peki yüksek standartların falan mı var?”
“Yok gibi…..ama bilemiyorum.“
“Peki… hoşlandığın bir çocuk var mı?”
“Eeeeeeeehhhhhhh~”
Aniden böyle bir soru sorulunca panikleyiverdim.
“Nagumo-senpai ile yalnız görüldüğüne dair dedikodular dönüyormuş….Hem de bayağı çok görüşüyormuşsunuz…”
Başkan Nagumo ile konseye katıldığımdan beri görüştüğüm için dedikodu çıkması normaldi de.. bu kadar çok olmasını beklemiyordum.
“Ondan hoşlanıp hoşlanmamaktan önce söyleyeceğim bir konu varsa, Konsey Başkanına o gözle bakmadığım olur. “
“Ne yani doğru mu?”
“Evet? Nagumo-senpai ile çıksan şaşırmayız.“
“Yanlış anladınız, şuan hoşlandığım birisi yok……..”
“Şimdi derken? Daha önceden var mıydı yani?“
Kızlar bir anda üstüme gelmeye başladı. Bu tehlikeli konuyu savuşturacak doğru kelimeleri seçmezsem, konuyu kapatmak mümkün olmayacak.
“Hayır— Umm, hayran olduğum bir senpai vardı ama tam ona karşı cinsten bakmaya başladığım zaman mezun oldu……”
Konuyu geçiştirerek cevap vermek yerine farklı bir yöntem denedim ama kızlar birbirlerine bakıp gülüşmeye başladılar.
“Ne? Ne oldu? Garip bir şey mi söyledim?”
“Yok da… her sorumuza ciddiyetle cevap veriyorsun.“
“Ichinose-san, çok dürüstsün. Cevaplamak istemiyorsan konuyu kısa kesip değiştirebilirsin?”
“Ahh, yani az önce sen konuyu kesip kapatmaya mı çalıştın, Chikako-chan?”
“Yoo.“
Böylece, kızlarla eğlenceli sohbetimiz devam etti. Böyle bir ortamda sabaha kadar oturabilirim.
“Benim bile cevaplayamayacağım sorular var… ya?”
“Peki… şimdiye kadar kaç kişi sana açıldı?”
“Ehh? Umm 3 kişi……..ortaokulu da sayarsak 5 oluyor.“
“Bak? Cevap verebiliyormuşsun!”
“Nyaa—!”
…konu aşk olunca, söz sahibi olacak birisi değildim.
“Yoksa…Ichinose-san yalan söyleyemeyen tiplerden misin?”
“Galiba–“
Yine kızlarda bir kıpırdama oldu. Keşke böyle cevap vermeseydim.
“Öyle değil. Yanlış anladınız.“
“Ehh—?”.
“Mesela özel sınavlarda bazen kumar oynamak gerekiyor.. yani yanlış yönlendirme ya da yalan söyleme gibi. “
“Yani gayet rahat yalan söylerim diyorsun.“
“…..hmm. Nasıl desem, bence kimse yalan söylemek istemiyor? Ben de bu yüzden olabildiğince yalan söylemek istemiyorum. Ya da…kimseye zararım dokunsun istemediğim için, bu konularda yalan söylemek istemiyorum diyelim……”
“Çok garipsin ama? Her yalan karşındakine zarar verir sonuçta?”
“Evet. İnsanlara zarar vermemek adına söylenmeyen gerçekleri, beyaz yalan olarak düşünüyorum diyelim.“
Ama………..bu konu benim için pek geçerli değildi. Kendime acı çekeyim diye koyduğum çileden başka bir şey değildi, bu.
“Beyaz yalanlar, gerçeğin ortaya çıkmasını bir süre erteliyor….yani olay bu…”
Bir küçük yalandan…insanın başına neler geliyordu.
Yine eski kötü anılarım aklıma geldi.
✩ ☆ ★ ☆ ★ ✩
Sonraki Bölüm – Cilt 8 – Bölüm 20 – Ejder Avcısı