3.ders, tarihti. Chiyabashira-sensei’nin dersi. Öğretmenler zili çalınca sınıftan içeriye girdi. Öğrencilerin davranışları yine de değişmedi ama. “Millet, sessiz olun— Bugünün dersi daha ciddi olacak.” “Ne demek istiyorsunuz~ Sae-chan-sensei~” Öğrenciler ona çoktan lakap takmıştı bile. “ Ay sonuna geldik. Küçük bir test yapacağız. Bunları arka sıralara dağıtın.” İlk sıralara kâğıtları dağıttı. Test benim masama ulaştı….
Sıradan Günlerimin Sona Ermesi “Hahahahaha! Çok komiksin sen ya, aptal!” Matematik dersinin 2.saatinde, Ike yüksek sesle Yamauchi ile muhabbet ediyordu. Açılış töreninden beri 3 hafta geçmişti; bu süreç içinde bu ikili ile Sudou’ya ‘aptal üçlü’ diye lakap takmışlardı. “Ne ne, karaokeye gidelim mi?” “Evet, gidelim—” Etrafta, bir kız grubu okuldan sonrası için planlar yapıyordu. “İnsanlar…
Okuldan sonraydı. Tüm öğrenciler nereye gideceklerinden bahsettikten sonra eğlenmeye gittiler. Planı uygulamaya koyduğumun sinyalini vermek için Kushida’ya bir bakış attım. Hedef olan Horikita, günlük rutinine başlamıştı çoktan, eve gitmeye hazırlanmaya yani. “Hey, Horikita. Vaktin var mı?” “Boş vaktim yok. Yurda gidip yarına hazırlanmam gerek.” Yarına mı hazırlanacakmış? Hazırlanmaktan bahsettiği şeyin, okul olduğuna kalıbımı basarım. …
Okuldan çıktıktan sonra, direkt yurda doğru yola koyuldum. Bir arkadaşıyla erkenden ayrılan Kushida, duvara dayanmış birisini bekliyordu. Beni fark edince, gülümseyerek bana baktı. “Harika. Ben de seni bekliyordum. Seninle konuşmak istediğim bir konu var. Vaktin var dimi?” “Evet, yapacak bir işim yok…” Yoksa bana mı açılacak…? Hayır, böyle bir şeyin olma ihtimali %1. “Sana…
Arkadaş “Kikyou-chan, eve giderken, bir kafeye uğrayalım mı?” “Evet, uğrayalım! Ah, ama bi saniye. Bir kişiye daha sormak istiyorum.” Kushida birkaç kız arkadaşını davet ettikten sonra, çantasına kitabını koymaya çalışarak Horikita’ya doğru yaklaştı. “Horikita-san. Arkadaşımla kafeye gideceğim—eğer istersen, bize katılabilirsin?” “İlgilenmiyorum.” Horikita, Kushida’nın davetini kısacık bir cevapla reddetti. Alışveriş yapmayı…
C’est une grande habileté que de savoir cacher son habileté. Yeteneğini gizlemeyi bilmek, büyük yetenektir. (Réflexions ou Sentences et Maximes morales (1664), François, duc de La Rochefoucauld) “Vaay, havuz!” Öğlen arası bittikten sonra, Ike ve diğerlerinin uzun süredir beklediği yüzme dersi saati geldi çattı. Şehvet düşkünlüğünü gizlemeye bile çalışmadan, Ike heyecanla ayağa kalktı. Grup…
“Günaydın, Yamauchi!”
“Günaydın Ike!”
Okula varmak üzereyken, Ike , Yamauchi’ye yüzünde güzel bir gülümseme ile seslendi.
Bu ikisinin okula erkenden gelmesi hiç normal değil. Açılış töreninden beri – bir haftadır-, ikisi de hep zil çalmadan önce okula geldiler.
“Vaay~ bu ders çok eğlenceli, uyuyamam~”
“Evet, bu okul en iyisi—yüzme birazdan başlar! Yüzme diyorum ama kızlar en önemli kısmı! Ve kızlar derken de…. Onların mayolarından bahsediyorum tabii!”
Elbette, yüzme dersi karma işlenecek. Başka bir deyişle, Horikita, Kushida ve diğer tüm kızlar mayo giyecekler… ve onların vücut hatları görünür olacak.
Sınıftaki kızlar, Ike ve Yamauchi’nin coşkusundan dolayı korkup çıktılar.
Öte yandan, bense tek başıma sıramda oturuyordum. Yeni bir şeyler sunup bir arkadaş grubuna katılmak zorundaydım. Maalesef, onların konuşması durdu, bense öylece kalakaldım.
Her neyse.
“Oi, Doktor. Buraya gel.”
“Fufu, ona mı seslendin?”
Görünüşe göre, ‘doktor’ lakaplı şişko bir çocuk, ona seslenen kişilere doğru yürüdü.
Yanlış hatırlamıyorsam, ismi Sotomura gibi bir şeydi.
“Doktor, kızların mayolarını giyinişini kaydedebilir misin?”
“Bu iş ben de. Hasta numarası yapar, dersi eker onları izlerim.”
“Kaydetmek mi? Ne planlıyorsunuz?”
“Vay be, düşündüğümden daha büyükmüş.” Horikitayla okuldan sonra jimnastik salonunda buluştuk. Nerdeyse salondaki herkes birinci sınıftı: etrafta yaklaşık 100 kişi bekliyordu. Etrafta kulüp fuarının başlamasını bekliyorduk. Salona girdiğimizde, herkese kulüp aktivitelerinin olduğu broşürler dağıtılıyordu. “Acaba bu okulun meşhur bir kulübü var mıdır?. Mesela… Karate kulübü gibi bir şey?” “Buradaki kulüplerin çoğu yüksek kaliteli…
Elitler Sınıfı, Önsözü Japon Toplumunun Yapısı Biraz ani olacak ama sormak üzere olduğum soruyu ciddi bir şekilde dinle ve cevabını dikkatlice düşün. Soru: İnsanlar eşit midir, değil midir? Bugünlerde, tüm toplumlar eşitlik hakkında konuşmaya bayılırlar. İnsanlar, kadınlara ve erkeklere eşit bir şekilde davranılması gerektiğini ve toplumun, eşitsizliklerden kurtulması gerektiğini söylüyorlar. Kadınlara daha fazla iş istihdamı sağlanmasını,…