“Sıradaki.” Bu ufak sesi geçici olarak kurulan tesisten duyduğumda çoktan öğlen olmuştu. “Sizi beklettim.” Her grup için yaklaşık olarak on beşer dakika bekledik. Artık fala olan merakımı yitirmeye başlamıştım ha. Bu sırada perdenin arkasında falcı duruyordu. İçeri girdiğimde oldukça aşina olunan bir manzarayla karşı karşıyaydım. Yaklaşık 30 Lux bir karanlık aydınlatması vardı ve buna ek olarak…
Odama döndükten sonra, ‘Tenchuusatsu’yu araştırmaya koyuldum. Aşırı derin bir konuymuş. 1980’den önce, halkın bu konunun varlığından haberdar olmasıyla birlikte, Tenchuusatsu epey dikkat çekmiş. Ama halk arasında popüler oldukça sorgulanır hale gelmiş. Hatta Tenchuusatsu’nun nasıl işlediğini ifşa etmeye zorlandıktan sonra işini bırakmak zorunda kalan bir falcıyla ilgili bir vaka bile varmış ya. Tabii, falcılığın başlı başına…
Falcıya gelmenin iyi bir fikir olduğunu hangi salak söyledi ya… “Bitik haldeyim…” Böyle olacağını adım gibi biliyordum. Ağustos sonlarına doğru sıcak hava dalgası cayır cayır yakıyor etrafı. Yol kenarındaki ağaçların dibinde serap görecek kadar bitap düşmüş haldeyim. Okulun tesislerinde klimalar olduğu için içerde endişelenmeme gerek yok tabii. Hatta odalarda, lobilerde ve koridorlarda bile var. Ama…
“Öğlen boş musun? Öğleni beraber yiyelim mi?” Tenefüste, Horikita yaklaşıp sordu. “Senden beklenmedik davet. Nedense korkuyorum.” “Korkulacak bir şey yok. İstersen sana vejetaryen yemeği ısmarlarım.” O yemek ücretsiz değil mi be? “Şaka yapıyorum. Ne istersen ısmarlayacağım.” “Bu daha korkutucu ya. Bu işte bir bit yeniği var mı peki?” Horikita’nın beni yemeğe davet ettiğini de gördüm,…
“Puansız ne yapacam ben ya?” “Dün puanlarımdan son kalıntıları da kullandım…” Chiyabashira-sensei sınıftan çıktıktan sonra, sınıf tam bir kaos havasındaydı. “Puandan çok, sorun sınıfla alakalı… Neden beni D sınıfına yerleştirdiler!?” Yukimura’nın hayal kırıklığına uğradığı her halinden belli oluyordu. Yüzü gözü de ter içindeydi. “Bir saniye. Yani biz istediğimiz üniversiteye gidemeyeceğiz öyle mi? O zaman ben…
“Hey, eğer dürüstçe anlatırsan, seni affederim. Tamam mı?” “ dürüstçe derken?” Öğlen yemeğini bitirdikten sonra, Sudou ve diğerleriyle yiyecek içecek otomatı önünde muhabbet ediyordum. Birden, Ike yaklaştı. “… Biz arkadaşız, dimi? 3 yılı beraber geçirecek kankayız, ha?” “Uh… Evet. Doğru, ama…” “Peki… Eğer bir kız arkadaşın olursa, bize söylersin, dimi?” “Ha? Kız arkadaş mı? Hmm…
C’est une grande habileté que de savoir cacher son habileté. Yeteneğini gizlemeyi bilmek, büyük yetenektir. (Réflexions ou Sentences et Maximes morales (1664), François, duc de La Rochefoucauld) “Vaay, havuz!” Öğlen arası bittikten sonra, Ike ve diğerlerinin uzun süredir beklediği yüzme dersi saati geldi çattı. Şehvet düşkünlüğünü gizlemeye bile çalışmadan, Ike heyecanla ayağa kalktı. Grup…
“Günaydın, Yamauchi!”
“Günaydın Ike!”
Okula varmak üzereyken, Ike , Yamauchi’ye yüzünde güzel bir gülümseme ile seslendi.
Bu ikisinin okula erkenden gelmesi hiç normal değil. Açılış töreninden beri – bir haftadır-, ikisi de hep zil çalmadan önce okula geldiler.
“Vaay~ bu ders çok eğlenceli, uyuyamam~”
“Evet, bu okul en iyisi—yüzme birazdan başlar! Yüzme diyorum ama kızlar en önemli kısmı! Ve kızlar derken de…. Onların mayolarından bahsediyorum tabii!”
Elbette, yüzme dersi karma işlenecek. Başka bir deyişle, Horikita, Kushida ve diğer tüm kızlar mayo giyecekler… ve onların vücut hatları görünür olacak.
Sınıftaki kızlar, Ike ve Yamauchi’nin coşkusundan dolayı korkup çıktılar.
Öte yandan, bense tek başıma sıramda oturuyordum. Yeni bir şeyler sunup bir arkadaş grubuna katılmak zorundaydım. Maalesef, onların konuşması durdu, bense öylece kalakaldım.
Her neyse.
“Oi, Doktor. Buraya gel.”
“Fufu, ona mı seslendin?”
Görünüşe göre, ‘doktor’ lakaplı şişko bir çocuk, ona seslenen kişilere doğru yürüdü.
Yanlış hatırlamıyorsam, ismi Sotomura gibi bir şeydi.
“Doktor, kızların mayolarını giyinişini kaydedebilir misin?”
“Bu iş ben de. Hasta numarası yapar, dersi eker onları izlerim.”
“Kaydetmek mi? Ne planlıyorsunuz?”
Elitler Sınıfı, Önsözü Japon Toplumunun Yapısı Biraz ani olacak ama sormak üzere olduğum soruyu ciddi bir şekilde dinle ve cevabını dikkatlice düşün. Soru: İnsanlar eşit midir, değil midir? Bugünlerde, tüm toplumlar eşitlik hakkında konuşmaya bayılırlar. İnsanlar, kadınlara ve erkeklere eşit bir şekilde davranılması gerektiğini ve toplumun, eşitsizliklerden kurtulması gerektiğini söylüyorlar. Kadınlara daha fazla iş istihdamı sağlanmasını,…
İngilizce adı: Classroom of the Elite/ Elitler Sınıfı Ek ad: Elitler sınıfına hoş geldiniz (Welcome to the Classroom of the Elite) Japonca: ようこそ実力至上主義の教室へ Yazar/Mangaka: Kinugasa Shougo Tipi: Light Novel Türü: Komedi, Dram, Harem, Psikolojik, Romantik, Okul Hayatı, Seinen, Yaşamdan kesitler. Anime Adaptasyonu: 12 Bölüm. (2.sezon ile ilgili kesin bir haber çıkarsa yayınlayacağız.) Konusu: Kōdo Ikusei Lisesi, her öğrencisine…