Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 3 & Part 1

Kısım 3: Günlük hayatınızda bile tehlikeyle karşı karşıya kalırsınız

Akşam 6 sularında aniden bir olay patlak verdi.  Mesaj sesini duyunca telefonumu kontrol ettim. Su şebekesinde bir problem olduğu için bir süre suların kesileceğine dair bir bilgi mesajı gelmiş. Çeşmeyi açmayı denedim ama su akmadı. Anlaşılan o ki sorun giderme çalışmalarına başlamışlar.

Okul önlem almış ama. Kafeteryada ihtiyaca bağlı olarak en az 2 litre su verilecekmiş.Malum kafeterya kalabalık olacağı için ekstra bir yer daha ayarlamışlar su dağıtımı için

Ek olarak da Keyaki alışveriş merkezinde öğrenciler ücretsiz su içebilsinler diye bir alanda kurulmuş ama öğrencilerin suyu şişe ile taşıması yasaklanmış.

Sorun olursa, lavabolarda olur ama ya. Su deposu var ama sadece şifon çekildiğinde kullanılabiliyor.

“İçecek olarak… az da olsa bir şeyler var.”

Dolaptaki çaydan sadece bir içimlik kalmış, bugünlük yeter.

Akşam yemeğini su kullanmadan yapmam gerekecek.
Yemek yapmaya hazırlanıyorken telefonum çaldı. . Tam telefona doğru yöneldim, kapandı. Kim aramış diye bakayım dedim, ekranda Horikita Suzune yazıyordu.

Genelde beni aramaz. Benden istediği bir şey olsa bile, mesaj atar. Hal böyle olunca merak ettim onu aradım. Epey çaldırdım ama telefonunu açmadı.  Horikita’nın aramasının nedenini merak ediyordum ama onu aramaktan vazgeçip telefonumu masaya bıraktım. Bugün kızarmış pirinç pişireceğim. Odamda pirinç olduğundan kızarmış pirinç yapmak şuan çocuk oyuncağı. Yumurtaları da ekledim mi yemek hazır demektir.
Yine telefon çaldı ya. Ocağın altını kapatıp telefona yöneliyordum ki yine kapandı. Yine Horikita aramış.

Ben de onu tekrar aradım ama yine açmadı. Acaba ilginç bir durum mu var diye mera etmeden duramadım.
Belki de telefonla aradıktan sonra başka bir şeyle ilgilenmeye başlamıştır ya. Bu da bir ihtimal tabi ama Horikita’nın karakterini düşününce çok olası bir ihtimal değil gibi de. Arasa arasa beni ancak kafası sakinken arar. Eğer beklenmedik bir şey olduys da,  arayıp arayıp sonra da telefonlarımı açmaması normal değil.  Vardığm sonuç göre, Horikita beklenmedik bir olayın içinde, aksi halde kendisi aradığı halde telefonlarımı açmamazlık etmezdi.

“Evet, durum budur.”

Bu konuyu derin derin düşünürken, ona mesaj atmaya karar verdim.

“Beni iki kez aramışsın, ne oldu?”

 

Mesajı gönderdikten sonra hemen okunduğuna dair bildirim geldi. Ama aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen cevap yazmadı ya.

“Yemek pişiriyorum cevap geç gelebilir, ama mesajıma cevap yazarsan cevap atarım.” Diye yazıp gönderdim yine okundu bildirimi geldi ama cevap gelmedi. Ben de yemek yapmaya geri döndüm.

 Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 3, Part 1

 

Yemeğimi yiyip bitirdikten sonra bile Horikita’dan cevap yoktu hala. Çayımdan son yudumumu alırken birden huzursuzluk hissettim.

“Yoksa—tehlikeli bir durum mu var ortada ya?”

Beklenmedik kötü bir durumla karşılaşıp bir yerde bayılıp kalmadı herhalde, demi ya?
Horikita’nın bu tavrının normal olmadığı kesin ama. Neden cevap vermediğini de anlamadım.

Keşke Horikita’nın bir arkadaşı olsaydı, böyle durumlarda odasına girip onu kontrol edebilirdi ya…. Maalesef onu kontrol edebilecek bir kişi bile aklıma gelmiyor şuan.

“İyi misin?”

Çok klişe bir soru oldu ama ancak böyle onun iyi olup olmadığını kontrol edebilirdim.

“Offf…..”.

Okundu bildirimi gelmedi bu sefer. Belki de telefonunun şarjı bitti ya da telefonunu başka bir yere koyduğu için olmuştur…başka ne düşünebilirim böyle bir durumda bilemiyorum. Onun beni araması bile merak konusu zaten ya. Niye aradı ki?
Direkt olarak iletişime geçmeyişi garip. Benden bir şey isteyecekti ama başka birisine falan takıldı, hocalardan birisi aradı ya da sınıftan biriyle görüşüyor olabilir bilemedim.

Ama bu ihtimalde düşük, yaz tatilindeyiz ve saat epey geç. Bu durumda da en mantıklı cevap onun benden bir şey istemesi oluyor. Bir şey isteyecekken uyuyakalmış olma ihtimali de var tabii.

“Düşüncelerim uymuyor ya.”

“Endişelendim ya…..”

Burada bekleyerek onun için yapabileceğim şeyler kısıtlıydı. Onu yalnız bırakmamak adına tekrar aramaya karar verdim.

Çok meşguldü de eğer aramalarımı fark etmediyse zaten şimdi arayınca açar gibime geliyor.

4.çalışında açtı.

“Alo…..”

Horikita’nın sesinde yorgun bir hava vardı.

“Alo, bu kadar çok aradığım için özür. Aramalarını görünce endişelendim. Uyuyor muydun?”

“Hayır, cevap atamadığım için özür dilerim.”

Sesinde ne bir panik vardı ne de gariplik.

“Şuan meşgulüm de eğer söylemek istediklerin bu kadarsa kapatıyorum.”

Horikita konuşurken arkadan ses geliyordu (metal sesleri).

“O neydi?”

“Hiç, yok bir şey. Görüşürüz.”

Daha fazla duymamı istemiyordu ki alelacele kapattı telefonu.  Biraz endişelendim ama malum kendisi sorun olmadığını söylediği için bu durumu unutup gecemi güzelce geçirmeye karar verdim.

Ç.N: Geçtiğimiz hafta maalesef kısa olsa da bölümü çevirip yükleyemediğim için bu hafta iki kısa bölümü de çevirip normal yayın tarihinden bir gün önce yükledim.  Okuyucularımıza duyrulur.


Not1: Kısım 3, Part 2, 1 Kasım Perşembe günü yayınlanacaktır.

Blogumuzun mail adresi açılmıştır, soru, istek ve önerileriniz için;
m
ail adresimiz: Turkcelightnovels@gmail.com

Yorum yaparak veya blogumuzu sosyal medyada paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Keyifli okumalar~!