Youkoso Jitsuryoku, Cilt 5, Bölüm 2, Spor Festivaline Dair
Öğleden sonra, blog olarak 2 saatlik rehberlik dersi yaptık..
Sınıfı öğretmenimiz, Chabashira-sensei içeri girip ilgisizce açıklamalar yapmaya başladı.
“Bugünden itibaren dersler normal şekilde devam edecek ancak 2. dönemde Eylül’den Ekim’e kadar olan bir aylık sürede spor festivali nedeniyle beden derslerinin sayısı arttırılacak. Festival programının çıktılarını dağıtıyorum. Alan öğrenciler arkaya doğru uzatsın.”
Spor festivali sözcüğünü duydukları anda sınıfın bir bölümünden çığlıklar yükseldi. Festivali dört gözle bekleyen öğrenciler de vardı elbette ama spor odaklı bir etkinliğe antipati hisseden çok sayıda öğrenci de vardı.
“Bu sefer okulun HP çıktıları aynı ayrıntıları ile sunulacak. Gerekirse referans olarak kullanmadan çekinmeyin.”
“Sensei, bu da mı bir özel sınav ?”
Bu soruyu sınıf temsilcisi olarak Hirata sordu.
Herkesin beklediği cevap ‘Aslına bakarsanız evet’ ti ama ……
“Bu konuyu istediğiniz gibi yorumlamakta özgürsünüz. Ama her halükarda sınıfların üzerinde büyük bir etkisi olacağı gerçek.”
Chabashira-sensei böyle söyleyerek ne onayladı ne de reddetti, belirsiz bir cevap vermişti. O sırada atletik olmayan öğrencilerden bir çığlık geldi. Eğer burası normal bir okul olsaydı katılıp katılmamaları isteklerine bağlı olurdu ama şuandan itibaren tüm sınıfın kaderini etkileyeceğinden sadece katılmamayı seçeceklerdi.
“Oleyy!!!”
Diğer taraftan ise Sudou gibi atletik olan öğrenciler “İşte bu” dermiş gibi morallerini yükseltmişlerdi. Onlar için bu sınıfa katkıda bulunabilecekleri ilk sınavdı.
“Ayanokouji-kun buraya …”
Bu huzursuz çevrede programı biraz okuyan Horikita bir şey fark etmiş, dikkatimi fotokopiye çekmişti.
Bende o sayfayı açtım ve kontrol ettim. Ve kontrol ettiğimde beklenmedik bir şekilde yazılı olan sınav sistemini fark ettim. Sadece bir anlığına da olsa Chabashira-sensei’n bana baktığını hissettim.
“Muhtemelen bunu çoktan görmüş ve fark etmiş olanlar var ancak bu spor festivali tüm okul yıllarını iki ayrı gruba ayırma yöntemini benimsemiş ve birbirleriyle kapışmaları sağlanmış. D sınıfı, A sınıfının da olduğu kırmızı takımda bu da demektir ki festival boyunca A takımı ile müttefik olacağız.”
B sınıfı ve C sınıfı ise Beyaz takım olarak müttefiklerdi. Festival Beyaz Takıma karşı Kırmızı Takım şeklinde olacaktı.
“Oha ciddi misin ? Böyle bir şey olacak mı ?”
İke’nin şaşırması pek yardımcı olmuyordu. Yazılı bir sınav ya da özel bir sınav olduğuna bakılmaksızın temel fikir sınıflar arasında bir savaş olduğuydu. Bu durumun değişmeyeceğini düşünmüş olmalı.
Bu arada bir takım savaşı nasıl olurdu acaba?..
Gemideki sınavda yaptığımızın benzeri bir iş birliği şeklinde olurdu herhalde.
Ayrıca, okul yıllarının ötesine geçen iş birlikçi bir savaş olacak.
Yanımda oturan kişi sakinmiş gibi davranıyordu ama içten içe panik yapıyor olmalıydı.
3-A sınıfında ki abisi Horikta Manabu ile koşullara bağlı olarak iletişime geçmemiz gerekebilir.
“Onunla iletişime geçmek için bir fırsatın var sonunda değil mi ?”
“…. Burada bu konu hakkında konuşma.”
Sinirli bir şekilde bana hafifçe dokundu. Sanırım söylediğim şeyle onu kızdırmıştım ve bana bakmıştı. Off, Elinde tuttuğu ucu keskin kalemle aramız pek iyi değil, umarım onu elinden bırakır ya.
“İlk olarak çıktıları spor festivali başlamadan inceleyin. Birden fazla açıklamaya yapmak istemiyorum bu yüzden iyice dinlediğinizden emin olun.”
Chabashira-sensei önemli noktaları anlatırken çıktılara da değiniyor.
Kulaklarım ona dikkat kesilirken gözlerimle de çıktılara göz gezdirdim. Şunlar yazıyordu:
Spor Festivali Kuralları ve Gruplamaları
Spor festivalinin rekabet sistemi, tüm okul yıllarını Kırmızı Takım ve Beyaz Takım olarak ikiye bölmek üzerine kuruludur.
Takımlar; Kırmızı Takımda A Sınıfı ve D sınıfı, Beyaz Takımda B Sınıfı ve C sınıfı olacak şekilde takımlandırılmıştır.
*Yarışmalarda yarışacak tüm katılımcılar için verilecek puanlar. (Bireysel Yarışmalar)
1. sıraya 15, 2.sıraya 12, 3.sıraya 10, 4.sıraya 8 puandır.
Beşinci sıradan daha düşük bir sıralama alınması sonucunda 1 puan eksilecektir.
Takım yarışmalarını kazanan takım 500 puan alır.
* Önerilen Yarışmalara Katılan Yarışmacılara Verilecek Puanlar
1. 50 puan, 2. 30 puan, 3. 15 puan, 4. 10 puan alacak.
Beşinci sıradan daha düşük bir sıralama alınması sonucunda 2 puan eksilecektir. (Final yarışması olan Röle turunda puanlar 3 kat olarak hesaplanacaktır.)
*Kırmızı Takım ve Beyaz Takım Sonuçlarının Etkisi
Tüm okul yıllarının toplamında kaybeden takımdaki tüm sınıflardan 100 puan eksiltilecektir.
*Okul yıllarının sıralama etkisi
Birinci olan sınıfa 50 sınıf puanı verilecek.
İkinci olan sınıfın puanlarında bir değişiklik olmayacak.
Üçüncü olan sınıftan 50 sınıf puanı çıkarılacak.
Dördüncü olan sınıftansa 100 sınıf puanı çıkarılacak.
“Yapılacak şey çok basit. Festivalin sonuna kadar gardınızı indirmemeniz gerektiği anlamına geliyor. Çünkü kaybedenin cezası hiçte hafif değil.”
Elbette 100 sınıf puanının çıkarılması büyük bir sorun ama benim endişelendiğim başka birkaç nokta daha vardı…
“Imm, Sensei kazanan takım kaç puan kazanacak ? Bundan hiç bahsedilmiyor.”
Hirata’nın sorusuna cevaben Chabashira-sensei zalimce cevap verdi.
“Hiçbir şey. Sadece puanları eksilmemiş olacak.”
“Ağh ciddi misiniz ? Bu kulağa hiçte hoş gelmiyor.”
Felaket. Sınıfın rahatsız olması hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Şuana kadarki büyük riskler karşısında hep kazanılacak şeyler vardı. Ama bu spor festivali için geçerli değildi…
Unutmayın ki sınıf puanları özel olarak ayarlanıyor. Eğer A Sınıfı ilerleme kaydetse ve buna rağmen de Kırmızı Takım kazansa, sınıf olarak düşük sıraya düşseniz, -100 puanlık bir ceza alacaksınız.”
Diğer bir deyişle eğer eğlenmek için yarışırsak ve Kırmızı Takım kazanırsa yine de biz kaybedeceğiz. Yani bunun anlamı ‘Herkes bir olacak ve kimse pes etmeyecek.’.
Ama hadi bunu yaptık diyelim. D sınıfı tek başına kazansa da sonuç değişmeyecek…Okul dönemlerinde birinci olup 50 puan kazandık diyelim. Bir kere beyaz takıma yenilirsek de -100 ceza alacağız.Kaybetmenin aksine, dördüncü sıraya yerleşirsek de -200 puan cezamız olacak. Yani,.. kırmızı takımın sadece yenmesine değil, D sınıfının çoğunluğuyla yenmesi gerekiyor. Bu açıdan bakınca diğer sınavlara kıyasla kuralları çok daha katı gibi ama en azından bonus tarzı bir şeyler eklenmiş ya..
*Bireysel Yarışma Ödülleri (Bir sonraki ara sınavda kullanılabilir.)
Bireysel yarışmalarda birincilik yapan öğrenciler için 5000 kişisel puan ya da bir yazılı sınavda 3 puan verilir. (Puanlar sadece bir sınavda kullanılabilir.)
İkinci sırayı alan öğrencilere 3000 kişisel puan ya da bir yazılı sınavda 2 puan verilir. (Puanlar sadece bir sınavda kullanılabilir.)
Üçüncü sırayı alan öğrencilere 1000 kişisel puan ya da bir yazılı sınavda 1 puan verilir. (Puanlar sadece bir sınavda kullanılabilir.)
Bireysel yarışmalarda en düşük dereceye giren öğrenciler için 1000 kişisel puan düşülecektir. (Öğrencinin sahip olduğu puanlar 1000 puandan az ise bir yazılı sınavda 1 puanı düşülecektir.)
*Kural İhlali Söz Konusu Olduğunda
Her yarışmanın kurallarını inceleyin ve uymayı unutmayın. Kuralları ihlal edenler diskalifiye edilecektir.
Kötü niyetle yarışanlar, yarışmadan uzaklaştırılabilir. Bu şahıslar tarafından elde edilen puanlar değerlendirilecektir.
*En iyi performanslı öğrenci ödülü (MVP Ödülü)
Tüm yarışmalarda en yüksek puanı alan öğrenciye 100.000 kişisel puan verilecektir.
*Sınıf yarışmalarında en iyi performanslı öğrenci ödülü
Tüm yarışmalarda en yüksek puanı alan her okul yılının öğrencisi bireysel olarak 10.000 kişisel puan kazanacak.
Şimdiye kadarki geçirdiğiniz sınavlarla kıyaslanması doğru olmasa da, bu sınavlarda da zordan kolaya tüm yarışmalar için çeşitli ayrıcalıklar düzenlendi. Ve bireysel yarışmalarda özel olarak dikkat edilmesi gereken şey ödülün yararları ve zararlarıdır. Şimdiye kadar hiç duymadığımız bilgiler de eklendi.
“S-Sensei! Birinci ve ikinci sıranın aldığı bu ayrıcalıklar! Yazılı sınavlar için puan ne demek oluyor!?”
İke, Chabashira-sensei’den hemen detayları istiyor.
Sanırım bu garipti ama Chabashira-sensei beklenmedik şekilde hafifçe gülüyor.
“Aynen düşündüğün gibi İke. Spor festivalinde kazandığın ödülleri yazılı sınavlardan geçmek için kullanabilirsin. Senin en çok İngilizcen ve Matematiğin kötüydü değil mi? Kazandığınız puanları istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Kazandığınız her puan bir sonraki sınavınız için inanılmaz derecede faydalı olacak.”
Bundan rahatsızlık duyanlara yapılacak bir şey yoktu ama tek uzmanlık alanı spor olanlardan bir sevinç çığlığı yükseldi. Eğer festivalde bir şeyler yapar ve puan kazanırlarsa, daha sonra kazandıkları sınav puanları ile puanlarını arttırabilirlerdi. Başka bir deyişle, kovulma ihtimalleri azalacaktı.
Bu olaya notları başarısız olan öğrencilerin bakış açısından bakıldığında, gerçekten bekledikleri bir fırsattı.
Hirata ve diğerleri gibi gururları için bu gereksiz olsa da hala kişisel puanları alabilirler. Sonuçta minettar olunacak bir ödül olacağı gerçeği değişmedi.
3 salağı bir kenara koysak bile akademik başarısından endişeli birkaç kişiden fazla öğrenci var. Yazılı sınavlarda atılma cezası olduğundan gardlarını indirmeyecekler gibi gözüküyor.
Ama böyle güzel bir hikaye için açıkca bir sıkıntılı yan vardı ki…
*Tüm yarışmalar bittikten sonra her okul yılının tüm puanları toplanacak ve en az puan alan 10 kişi cezalandırılacak.
Cezalar her okul yılı için farklı olacağından sorumlu eğitmeninizden öğrenmeyi unutmayın.
Bu sıkıntılı bilgileri en alta sıkıştırmışlardı….
“Sensei nasıl bir ceza olacak ?”
“Siz birinci yıllar için uygulanacak ceza bir sonraki yazılı sınavdan olacak. En düşük puanları alan 10 öğrenciden 10 puan kesilecek, bu yüzden dikkatli olun. Puan kesilmesinin nasıl uygulanacağını bir sonraki sınav gelirken açıklayacağım. Bu yüzden burada hiçbir soruyu kabul etmeyeceğim. Aynı şekilde 10 nolu dipnotun açıklanmasınıda aynı şekilde yapacağım.”
“Geeeeeeeh?!?!? Cidden mi !?”
Diğer bir deyişle eğer İke okul yılının en kötü öğrencisi olsaydı bir sonraki yazılı sınavda 10 puan eksiyle başlayacaktı. Muhtemelen aşırı zor bir sınavla karşılaşacaktı.
Bu kısa açıklamadan sonra sırada spor festivalinde yapılacak yarışmaların detaylarını kontrol etmek vardı.
Spor festivali etkinlikleri 2 kategoriye ayrılmıştı. Bunlar ‘Evrensel Katılım’ ve ‘Yalnızca Önerilenler’di. Evrensel katılım ismindende anlaşılacağı üzere bir sınıftaki tüm öğrencilerin katıldığı etkinlikti.
100 metre sürat koşusu ve halat çekime gibi grup yarışmaları bu kategoriye giriyordu.
‘Yalnızca Önerilenler’e sadece sınıf tarafından seçilen öğrenciler katılabiliyormuş. ‘Tavsiye’ deniyor ama birisinin istekli olup yarışması bile yeterli olacaktır. Bir kişi birden fazla ‘Tavsiye Edilen Öneriler’ yarışmasına katılsa bile fark etmeyecektir.
Sorun şu ki bu tartışma yoluyla karar verilebilecek bir etkinlik Bu yarışmaların içeriği çöpçü avı oyunu, karışık üç ayak yarışı ve 1200 metre bayrak yarışı.
En seçkin ve yetenekli bireylerin katılması bekleniyor. Bu spor festivalinde puanların yükselişi ve düşüşü sadece sonuçlarla belirleneceğinden kurallar basitti.
Ancak takım ve bireysel yarışmaların puanlarının kompozit niteliği olağandışı. Buradaki düşmanlara yani B ve C sınıfına karşı dikkatli olmak gerektiği açık ama müttefik A sınıfına da göz atmak gerekiyor.
Teoride birbirimize yardım edecek olsakta her okul yılının toplam puanında en üste çıkabilmek için bir kişinin her yarışmada mümkün olduğunca üst sırada yer alması gerekiyor. Issız ada ve gemi sınavlarının ikisi de basitçe tamamlanacak şekilde kurulmuştu.
“Spor festivalinde yapılacak etkinlikler ve detayları tamamen çıktılardaki gibi olacak. Bunlarda hiçbir değişiklik olmayacak.”
“Uaa bu gerçekten zor olacak! Ortaokulu özledim!”
*Evrensel Yarışma Etkinlikleri
Engelli koşu
Bayrak yakalama (Sadece erkekler)
Top atma oyunu (Sadece kızlar)
Halat çekme (Cinsiyete göre)
Kör Yarışı
Üç bacaklı koşu
Süvari savaşı
200 metre koşu
*Yalnızca Tavsiye Edilen Katılım Etkinlikleri
Çöpçü avı
Çok yönlü halat çekme
Karışık cinsiyet üç ayaklı koşu
3 okul yılı karışık 1200 metre röle
13 büyük yarışma var, vay be.. Memnuyetsizliğin nedeni, 13 yarışmanın önemli bir kısmının mecburi katılıma dayalı kaynaklanıyordu.
“Bir kişinin, 3 veya 4 etkinliğe katılması gerekiyor! Hem daha da önemlisi bunların hepsini bir günde yapmak mümkün mü ?”
“Endişeni anlıyorum ama okul tarafı da doğal olarak dikkate aldı bunları. Etkinlikler arasında amigo, dans veya koordine grup jimnastiği olmayacak. Spor festivalinde en çok dayanıklılık gerekiyor çünkü atletizm anlamında yarışacaksınız.”
Atletik olmayan öğrencilerin direnişi de basit bir şekilde savuşturuldu.
“Ve ayrıca burada katılım masası adı verilen bir şeyin olması da büyük önem taşıyor. Katılım masasında tüm olayların detayları anlatılıyor. Sizler ise bu katılım masasını hangi sırayla katılacağınıza karar vermek için kullanacaksınız. Ve aklınızda bulusun yetkili tek kişi benim sizin için ben sunacağım. Ortaokulun böyle bir sistemi benimsemediğine inandığım için hata yapmamak için dikkatli olmanızı istiyorum.”
“Neye karar verebiliriz ve karar vermek için ne kadar zamanımız var ?”
Hirata’nın sorusuna Chabashira-sensei’nin yanıtı hemen geldi.
“Her şey. Spor gününde düzenlenecek olan tüm yarışmalar hangi grupta koşulacağına kadar tüm detayları siz kararlaştıracaksınız. Kararlar için son başvuru tarihine kadar değişiklik yapabileceksiniz, sebebi ne olursa olsun daha fazla değişiklik yapılmasına izin verilmeyecek. Bu spor festivalinin hayati kuralı, başvuru penceresi spor festivalinden 1 hafta öncesinden festivalin önceki gününün akşam 5’ine kadar açık olacak. Eğer o zamana kadar verilmezse herkes rastgele tahsis edilecektir bu yüzden dikkatli olun.”
Yani bu stratejileri kendimiz düşünüp kazanmak zorunda olduğumuz bir spor festivalindeyiz demek. Ayrıca katılım masasını, sınıfın yaşam çizgisi olarak düşünebiliriz…
“Sormak istediğim bir sorum var sorabilir miyim Chabashira-sensei ?”
Şimdiye kadar sessizce dinleyen Horikita elini kaldırmıştı.
“İstediğin kadar sor. Şimdi tam zamanı.”
Şu duruma bakıldığında Chabashira-sensei hafifçe gülüyordu. Hem Hirata hem de Horikita bir yere kadar okulun arkasındaki mekanizmayı anlıyordu.
Çünkü şuanki olayları kavramak için soru sorabilme kabiliyetleri, ileride onların yararına olacaktı. Özellikle de şimdi, puanlara hiçbir etkisi olmadığı zamanda, akıllarındaki tüm şüpheleri gidermeleri gerekiyordu.
Bir de … festival hakkında soru sorup artık cevap verilemeyecek kadar geç kalma ihtimalinin de olması önemli bir etkendi.
“Kararlaştırılan katılım tablosu bir kez kabul edildiğinde başka değişiklik yapılmasına izin verilmeyecek ancak festival günü devamsızlık olursa ne yapmalıyız ? Bu anlatıma göre eksiklik olarak ele alınacak ama grup yarışmaları için …. özelikle süvariler savaşı ve ve birden fazla kişiyle yapılacak karışık cinsiyet üç ayaklı için eksik olunursa yarışamayız.”
“Evrensel Katılım yarışmasıyla ilgili asgari miktarda insanın olmaması, veya eksik kalmanız durumunda uygun değil olarak işaretlenecek ve diskalifiye edileceksiniz. Bahsettiğiniz süvari savaşında ise 1 atınız olmazsa 1 eksik atla yarışmak zorundasınız bu yüzden atları eksik olsa da sıkıntı çekmeyecek güçlü öğrencilerden oluşturun.”
Kaderinizi paylaşacağınız kişiyi atletizmde üstün biri olarak seçmek hayati bir önem taşıyor ve aynı şekilde sağlıklı ve zarar görmemiş bir yoldaşta takımınız için oldukça değerli diyor yani…
“Ama yardım önlemleri olarak muafiyetler var. Spor festivalinin ana olayı Yalnızca Tavsiye Edilen etkinliklerinde bir yedek kullanmaya izin verilir. Bunun nedeni ise serbestçe oyuncu değiştirebilseydiniz katılım tablosu gereksiz olurdu ve en abartılı durumda kendi yer değiştirmenizi kullanmak için yalan söylerdiniz. Sonuç olarak özel koşullar oluşturuldu. Bir değişiklik karşılığında tazminat yani puan ödeyeceksiniz.”
Yani kandırılma ihtimallerini önlemek için bir bedel ödenmesini istiyorlar.
“Buna ek olarak sormak istiyorum. Sağlık sorunu mesela ağır bir yaralanma yaşansa ve söz konusu kişi isterse devam etmesine izin mi verilir ? Yoksa doktora mı gönderilir ?”
“Basitçe bunu kendi başlarına karar vermesi için öğrencilere bırakıyoruz. Çünkü topluma girdikten sonra kendi kararlarını vermek vazgeçilmeziniz olacak. İyiymiş gibi davranmak ve devam etmek gerekli olabilir. Ya da bir mola almanız gerekebilir.”
Yani hastalansak bile öz sorumluluk adına katılımı bırakamayız.
“Ama eğer durumunuz belirli bir noktaya gelirse izleyici bile kalamazsınız… o halde durmaktan başka çareniz kalmaz ki.’
“Anladım. Peki bu değişiklik için kaç puan gerekecek ?”
“Yarışma başına 100.000 özel puan. Pahalı ya da ucuz istediğiniz gibi görmekte özgürsünüz.”
“… Anladım. Teşekkürler.”
Ödenemeyecek bir miktar değil ama ucuz bir miktarda değil.
Ancak bir değişikliğin olabileceğini göz önüne almalıyız.
“Eğer soracağınız başka soru yoksa konuyu bitiriyorum.”
Sınıfa göz gezdiriyor. Bir çok öğrenci sanki birbirlerinden şüphe duyuyor gibi birbirlerine bakınıyordu. Ayrıca fazla konuşuyorlardı ama Chabashira-sensei’ye soru sormak için hiçbir hareket yoktu.
“Gelecek dönem ilk spor salonuna gidecek ve farklı sınıflardan ve farklı okul yıllarından öğrencilerle buluşacaksınız. Hepsi bu kadar.”
Zamanı kontrol eden Chabashira-sensei dersin bitmesi için hala zaman kaldığını belirtti.
“Hala 20 dakikalık bir zaman var. Bu süreyi istediğiniz gibi kullanmakta özgürsünüz. Sohbet edebilir ya da bu konu hakkında tartışabilirsiniz.”
Öğretmen izin verdiğinde bastırılmış sessizlik bir anda yok oldu. Bireysel gruplar oluşturuldu ve spor festivali hakkında kendi başlarına konuşmaya başladılar. Horikita’nın etrafında ise Sudou, İke ve Yamauchi toplandı.
“Horikita. Spor festivalinde ne yapacağımız hakkında konuşalım.”
“Katılıyorum. Katılıyorum. Hadi birinci sıraya girmenin bir yolunu düşünelim.”
Etrafında dolaşan adamları izleyen Horikita başkasının işiymiş gibi derin bir çekti.
“Neden böyle insanların sadece bana geldiğini merak ediyorum……”
“Gerçeklik üzücü değil mi?”
‘Kesinlike doğru’ Horikita’nın dediği gibi defterini açtığına göre ciddi olmaya niyetli.
“Güzel. Her şeyden önce görüşlerinizi dinleyeceğim.”
“Tamam, tamam!”
İke heyecanla elini kaldırdı. Horikita ona kaleminin ucunu gösterdi ve konuşmaya çağırdı.
“Eğlenmek ve kazanmak isterim!”
“Bunu bir fikir olarak kabul etmiyorum. Düşük seviyede düşünmeyi bırakırmısın ?”
Kısa kesti. Şey İke’nin umutları kısa kesilmiş olsa bile yardımı dokunmazdı.
“D Sınıfının kazanmasının bir yolu var.”
Güvenle konuşan kişi Sudou’ydu.
“Hiçbir şey beklemiyorum ama seni dinleyeceğim.”
“Evrensel katılım hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama biliyorsunuz her yarışmaya katılacağım. Bunu yaparsam kazanırız.”
Atletizm söz konusu olunca kendine herkesten daha fazla güvenen Sudou bu konuda ısrar etti.
“Sözlerin seviyesi İke-kun’la aynıydı ama kesin bir yoldu. Sınıfta bile atletizmde üstün biri olarak göze çarpıyorsun. Bu senin için kötü bir fikir değil sadece önerilen tüm yarışmalara katıl. Aynı kişi birden fazla defa katılsa bile kurallar açısından hiçbir sorun yok.”
Bende aynı fikirdeyim ama İke ve Yamauchi eleştirilerini dile getirdikleri için memnun değiller.
“Bizde kendi şansımızı istiyoruz. Yani ilk 3 sıraya girersek o zaman puan kazanabiliriz.”
“Sınıfın kazanma şansını azaltsa bile bunu yapacağınızı mı söylüyorsunuz ?”
“Hayır, demek istediğim bu doğru ama …. daha fazla şans istiyoruz ya da nasıl söylemeliyim…..”
“Sadece önerilen yarışmalar söz konusu olduğunda genellikle atletik insanlar katılır. Bu senin için imkansız Kanji.
“Tesadüf diye bir şey de var biliyorsun değil mi? Adil olmalı.”
“Şu andan itibaren sınıfla ilgili tartışmak gereksiz sanırım.”
Horikita burada İke’yle tartışabilse bile sınıfta İke gibi düşünen daha fazla öğrenci olduğunu düşünürek bunu söyledi. Ama bu seferde sözlerin Sudou’ya karşı olduğunu düşünüyorlar.
“Atletik olanlar istedikleri kadar katılacaklar. Bu ilk öncelik değil mi ? Safsın Suzune.”
Sudou’nun ne demek istediğini anlıyorum. Horikita da reddetmiyor. Akademik olarak iyi olan öğrenciler, şeref öğrencilerinin bakış açısından spor festivalinde Sudou gibi bir öğrenci ideal bir katılımcı olacaktır.
Eğer akademik başarısı risk altında olan Sudou gibi bir öğrenci bonus kazanmayı başarırsa sorun olmazdı. Ama tüm sınıfın bir uzlaşmaya varıp varamayacağını sorarsanız o kadar basit olmayacaktır. Çünkü burada ödül kazanma konusunda elde edilen ayrıcalık düşük akademik kabiliyetine sahip öğrenciler için daha çekici. Sürekli risk altında olan öğrenciler bonusu almak için adam bile boğarlar, ha.
“Tüm etkinliklere katılma arzunu destekleyeceğim. Ama bu tüm yarışmalara katılmanıza kesinlikle izin vereceğim demek değil.”
“Ne demek istiyorsun ?”
“Dayanıklılık sınırsız bir kaynak değildir. Sürekli yarışırsanız doğal olarak tükenir. Ayrıca ardışık zaferler almak zor bir şeydir.”
“Ama öyle bile olsa atletik olmayan insanları yarıştırmaktan daha iyidir değil mi? Yorulsam bile bu adamlardan daha iyi bir performans gösterebilirim.”
Beni de içeren çocuklara bakarken Sudou sert bir şekilde güldü. İke ve diğerleri sinirli görünüyorlar ama bir şey diyemiyorlardı.
“Bu tartışmaya devam etsek bile bir cevaba ulaşamayacağız. Bir sonra ki toplantıya bırakalım.”
Burada daha fazla bir ilerleme kaydedilemeyeceğini fark eden Horikita tartışmayı bitirdi.
Hi desu! Boku wa Viztorio. Nasılsınız? Beni sorarsanız ben iyiyim. Neyse bugün de güzel bir bölüm ile beraberiz. İyi okumalar.