Elitler Sınıfı - Cilt 15 - Başlangıç : Ichika'nın Monologu
Cilt 15 – Başlangıç: Amasawa Ichika’nın Monologu
Test tüpü bebekler.. Bu terimi daha önce hiç duydunuz mu?
Anladığım kadarıyla, bugünlerde artık bu isim kullanılmıyor. Toplum ‘tüp bebek’ terimini kullanmaya başlamış.
Ben de böyle bir süreçten doğan çocuklardan biriyim. Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen bir insanım.
Ancak tek bilgim bu. Kökenim hakkında başka hiçbir şey bilmiyorum. Ailemin yüzünü bile görmedim.
Şu anda neredeler… Ne yapıyorlar… Beni neden Beyaz Odaya bıraktılar… bilmiyorum.
Dürüst olmak gerekirse, öğrenmekte istemiyorum.
Kendimi bildim bileli öğrendiğim tek bir şey varsa: Anne ve babamın, son derece yetenekli insanlar olduğunu.
Bu durumda, bir dahi gibi kutsal yeteneklerle dolu inanılmaz bir çocuk olmam şaşırtıcı olmaz, değil mi?
Varlığım Beyaz Odanınkiyle doğrudan çelişiyor ama.
Nihai amacı, tüm insanları eşdeğer yeteneklerle üstün kılmak olan bir enstitü ya malum.
İnsanlığın sınırlarının kişinin genetiğiyle değil, yetiştiği çevresiyle belirleneceğini kanıtlamaya çalışan bir tesis olduğu için.
Başka bir deyişle, sadece benim gibi mükemmel genlere sahip olanların değil; tüm insanların olağanüstü yeteneklere sahip olmasını isteyen bir yer.
Bu arada: Beyaz Oda için, ben deneklerinden biriyim.
Denek olmak beni rahatsız etmese de, başarılı olup olamayacaklarını düşünüyorlar mı acaba diye merak ediyorum.
Ben şahsen uzun zaman önce zekayı, kişiliği ve ahlakı asimile etmenin imkansız olduğu sonucuna vardım.
Hatta, varlığım bunun en büyük kanıtı değil midir?
Çocukluğumdan beri, etrafımlardakilerden farklı olmaktan hiç göstermesem de gurur duyarım.
Beyaz Oda’nın varlığını sorgularken bakışlarımı ciddiyetsizleştirir, kayıtsızca hareket ediyormuş gibi yapardım.
Gerçekten hayatımı Beyaz Oda’nın ideallerine adayarak mı geçirmek istiyorum? diye kendime sorardım hep.
Hayatımı, günden güne, dünyanın en büyük başarılı örneği olmak için umutsuzca çabalayarak geçirmeye gerçekten istekli miyim?…
Yani, açık konuşalım. Bu… biraz acınası değil mi? Daha özgür yaşamak istemez miyim ben?
İsterim. En azından hayatımın geri kalanını böyle bir dünyada hapis hayatı yaşar gibi tıkılı geçirmek istemem.
Biraz saçmaladım. Neyse, hadi ana meseleye bir dönelim, olur mu?
Ayanokōji Kiyotaka.
En önemli başarısı Beyaz Odanın geri kalanından sıyrılıp sivrilen varlık.
Tabii ki, onu ilk duyduğumda şüpheciydim.
Tüm çabalarıma rağmen, her açıdan benden daha yüksek başarılar elde eden birisi var dediler… buna hemen nasıl inanayım, değil mi ama?
Amanın… eyvah eyvah!
Kayıtlarını gördükten, onunla bizzat tanıştıktan, yüz yüze konuştuktan sonra… anladım…
Gerçekten ne kadar özel olduğunu.
Ama özür dilerim, senpai.
Her ne kadar senin tarafını tutmak istesem de, kader yollarımızı ayıracak.
Çünkü senden çok daha uzun süredir bildiğim şeyler var, senpai.
Düşündüğümden çok daha bağımlı çıktım ama… Kim tahmin edebilirdi ki bunu?
Sadık hayranlarından biri olarak, ‘o zamanın’ gelişini uzaktan bekliyorum olacağım.