Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Sonsöz, Part 3 (B)

“Kushida Kikyou.” Ryuuen bu ismi söyledi.

“Ehh?”

Şu ana kadar Ryuuen’in sözlerinin hiçbirine tepki vermeyen Horikita, şaşırmış bir halde donakaldı. Ryuuen’in bu kimliği kesinlike ortaya çıkaramayacağından emin olduğu için bu kadar şaşırmış olmalı. Ve aynı zamanda, onlarla aynı gruptan olan Hirata’da şok olmuş gibiydi.

“Üzgünüm ama sınavın ikinci gününden beri, Kushida’nın grubun ‘hedef’i olduğunu biliyordum zaten.” dedi Ryuuen.

“Bu bir şaka… değil mi? Öyle, ihanet mailini göndererek sınava son verebilirdin. Ama sınav öyle bitmedi. Bu, bunu sınav bittikten sonra fark ettiğin anlamına gelir, yanlış mıyım?” Horikita ona sordu.

“Senin ‘hedef’in kimliğini korumak için umutsuzca debelendiğini görünce çok üzüldüm, sonra senin kendinden emin, çok rahat ve zaferin hakkında başkalarına bile tepeden bakacak kadar emin olduğunu gördüm. İşte bu yüzden seni sonuna kadar yönlendirdim.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

“Nasıl anladın?” diye sordu Hirata, korkuyla karışık bir merakla.

Kushida’nın kimliğini korumak için bu kadar uğraştıktan ve hiçbir hainin olmadığı gerçeğini gördükten sonra, açıkçası bunu merak etmiş olmalılar.

“Maalesef bunun cevabı… sensin Suzune.” dedi Ryuuen Horikita’ya.

“Ben mi?”

Horikita şu anda hala sakinmiş gibi davranırken, muhtemelen çaresizce sınavda yaşanan olayları aklından geçiriyordu. Ne zaman, nerede ve nasıl fark edildi.

“Gözlerinin hareketi, nefes alman, ağzının hareketi, sesinin tonu ve senin hakkındaki diğer her şey farkına varmamı sağladı.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

“Dalga geçmeyi kes.”

“Dalga mı? O halde gerçeği başka türlü nasıl bilebileceğimi düşünüyorsun ha?” Ryuuen hızla cevap verdi.

“Bu… kesinlikle başka birinden duydun bunu.”

“Kabul etmek istememeni anlıyorum. Gruptaki herkes bir kenara, en değersiz kişi sensin. Ama bunun için kendini suçlama, Suzune. Sadece bulaşmak için yanlış adamı seçtin. Ve üstelik, sınav zaten karmakarışıktı. Özellikle de, en çok dikkat ettiğin A sınıfıydı. Rahatla.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

“S-sen ne yaptığını s-söylüyorsun?” Horikita, Ryuuen’e sordu.

“Cevabı yakında göreceksiniz.” diye cevapladı.

Anlaşılan dört ihanet maili de Ryuuen’in işiydi.
Ve saat 23.00’a geldiğinde, hepimizin telefonuna aynı anda bir mail geldi.
Ve Ryuuen’e bakmadan, sonuçları görmek için hepimiz telefonlarımıza baktık.

(Sıçan) —> Hainin doğru değerlendirmesinden dolayı, 3. Sonuç.
(İnek) —> Hainin yanlış değerlendirmesinden dolayı, 4. Sonuç.
(Kaplan) —> Hedefin kimliği korunuyor, 2. Sonuç.
(Tavşan) —> Hainin yanlış değerlendirmesinden dolayı, 4. Sonuç.
(Ejderha) —> Tüm grubun sınav bitiminden sonraki doğru değerlendirmesi nedeniyle, 1. Sonuç.
(Yılan) —> Hedefin kimliği korunuyor, 2. Sonuç.
(At) —> Hainin doğru değerlendirmesinden dolayı, 3. Sonuç.
(Koyun) —> Hedefin kimliği korunuyor, 2. Sonuç.
(Maymun) —> Hainin doğru değerlendirmesinden dolayı, 3. Sonuç.
(Kuş) —> Hainin doğru değerlendirmesinden dolayı, 3. Sonuç.
(Köpek) —> Hedefin kimliği korunuyor, 2. Sonuç.
(Yaban Domuzu) —> Hainin doğru değerlendirmesinden dolayı, 3. Sonuç.

Ve bu sonuçlara dayanarak, bu sınavda sınıflardaki ve özel puanlardaki artış ve azalışlar aşağıdaki gibi olacaktır. Bu durumda sp ve öp sırasıyla sınıf puanlarını ve özel puanları temsil eder.

A Sınıfı – Eksi 200 sp, Artı 2 milyon öp
B Sınıfı – sp’de değişiklik yok, Artı 2.5 milyon öp
C Sınıfı – Artı 150 sp, Artı 5.5 milyon öp
D sınıfı – Artı 50 sp, Artı 3 milyon öp

“C sınıfı… en tepede.” Horikita ve diğerleri sonuçlara şok olmuş görünüyorlardı.

“Harika değil mi, Suzune? Senin talihsizliğin sağolsun, (Ejderha) grubu beklenmedik görülen 1. sonucu aldı. Şimdi, gruptaki herkes eşit miktarda fazla puan alacak.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

Sonrasında Ryuuen ellerini çırptı ve tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi.

“Başını önüme eğip yalvarırsan, sana cevabı söyleyebilirim.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

“Sanki yaparmışım gibi.”

Horikita tam böyle derken, ağzını hızlı ve güçlü bir şekilde kapattı.

“Adamım. Şu yüzündeki ifade. Çok seksi.” dedi Ryuuen, Horikita’ya.

Bunu dedikten sonra Ryuuen, telefonunu cebinden çıkarıp hepimizin görmesi için önümüzdeki masaya koydu. Ekranda Ryuuen’in bir araya getirdiği bir liste var gibiydi. Sıçan, kuş, yaban domuzu. Bu gruplarda, A sınıfından ‘hedef’ olduğu şüphelenilen öğrencilerin isimleri yazılıydı.

“Sınavın özünü keşfettim ve bu sonuca vardım. Sonra sadece A sınıfını hedef almaya odaklandım. Bu da onun kanıtı.” dedi Ryuuen bize.

Başka bir deyişle, Ryuuen bu sınavı ne D sınıfını ne de B sınıfını hedef almadan, sadece A sınıfına saldırarak geçmeyi başardı demektir. Normalde, bu derece zahmetli bir başarıya ımza atmak imkansız olmalıydı. Fakat Ryuuen’in bunu başardığı inkar edilemez bir gerçekti ya.

“Ve sana bunu söylediğim için üzgünüm. Ama ne yazık ki, sıradaki hedefim sensin, Suzune. Bir sonraki sınavda özellikle seni hedef alacağımdan emin olabilirsin. Aklını ve kalbini tamamen parçalara ayırana dek devam edeceğim.” diye ilan etti Ryuuen.

Artık ona verecek cevabı kalmayan Horikita, maildeki sonuçlara bakmaya devam etti.

Bu sonuçlar, C sınıfının çok fazla puan alarak bu sınavda diğer sınıflardan açık ara önde oldukları anlamına geliyordu.
Şimdi geriye bakınca, Kouenji o sıralar etrafta boş boş dolaşmış gibi görünse de, bizim için biraz puan iyi olmuştu. Aksi takdirde, C sınıfının münhasır zaferi olurdu.
Elbette Kouenji’nin hareketleri aynı zamanda, diğer sınıfların farklı gruplardaki ‘hedef’lere körlemesine mermiler sokmasına da yol açmıştı.

“İkinci dönem için sabırsızlanıyorum.” Ada testinden kalan borcunu ödeyen Ryuuen, uzaklaşırken gayet memnun görünüyordu. Oysa geride kalanlar zaferlerine rağmen kutlama içinde değil de, daha çok yıpranmış gibi görünüyorlardı.

“Hala Ryuuen-kun’un A sınıfının ‘hedef’leri hakkında basitçe bilgi topladığını kabul edebilirim. Bizim sahip olmadığımız bir yeteneğe sahip olduğu kesin. Fakat (Ejderha) grubunun sonucunu nasıl elde etti?” diye sordu Hirata.

Fakat bu konuda çok kafa patlatmaya gerek yoktu ya.

“Bu zor bir iş değil. Düşünürsen, oldukça basit.”

“Ne demek istiyorsun?”

“Ryuuen’in ‘hedef’in kimliğini nasıl bulduğunu bir kenara bırak. Yapması gereken tek şey, sınav bitmeden önce Kushida’nın ‘hedef’ olduğunu duyurmak. Tabii ki, hiç kimse onun gibi birinin sözlerine inanmaz. Özellikle de bunun gibi yetenekli bir grup insan. Fakat durum böyle değil. Bu durumda yanlış cevap versen bile, ortada bir risk yok. Dolayısıyla, Katsuragi gibi savunmaya oynayan biri için bile oy kullanmak cazip hale gelir. Kushida’nın gerçekten ‘hedef’ olma şansı %1 olsa bile, sonuçta ilk sonuca ulaşabilme şansı herkes için en elverişlisi olur.” dedim.

Tohumları önceden ekilmiş bir plan olsaydı, bu oldukça basit bir iş olurdu. Ama normal olarak yapması imkansız bir şey. Herkes gerçekten ‘hedef’in Kushida olduğuna güvenmediği sürece gerçekleştirilemeyecek bir görevdi. Bu gerçekten mümkün mü? Ben bile nasıl olabileceğini hayal edemiyorum. Bu başarılı olamazdı. D sınıfını bir kenara bırak, diğer herkesin güvenlerini kazanarak 1. sonuca ulaşmak için nasıl rehberlik etti? Elinde ‘herkesin inanması gerektiğine dair kesin bir kanıt’ olmadığı sürece… belki de.

“Horikita, sadece belki, ama—gelecekte bazı engellerle karşılaşabiliriz.”

Ve bir iki kez de değil, şartlara bağlı olarak, tüm D sınıfını bile kapsayabilir ya.

“… Ryuuen-kun’dan gelen engeller mi? Gerçekten de bu sınavda başarılı oldu, bu kadarı doğru. Ama gelecekte de bunu tekrarlayabileceğinin garantisi yok. Doğrusu, grubun aslında kazandı, öyle değil mi?” Horikita bana sordu.

“Doğru. Belki de sadece aşırı düşünüyorum. Bu konuda endişelenme.” diye cevap verdim Horikita’ya.

Şu anda bu sadece bir önsezi. Ama ya bu önsezi gerçekleşirse? Bunun umutsuzluğa giden ilk adım olabileceğini düşünmeden edemiyorum. Ancak aynı zamanda, ‘heyecan’ hissinin içimde büyüdüğünü hissetmeye başladım.




———————

Ve 4. cildin sonu… Sonunda sınav bitti. Bizim D sınıfının durumu iyi. Bu arada Kouenji’ye o kadar kızmışlardı ama ‘hedef’i doğru bilmiş. Aslında kendini verse o da çok zeki ve işe yarar birisi. Ryuuen’de azımsanmayacak bir rakip, bu ciltte tek rakibimizin A sınıfı değil aynı zamanda B ve C sınıfının da oldukça güçlü rakipler olduğunu görmüş olduk. Ve bizim iki kişilik ekibin giderek büyümesi de iyi oluyor. Umarım ilerde tüm sınıf birlik olur, D sınıfının en büyük sorunu bu. Bakalım ilerleyen ciltlerde neler olacak.