Emperor Of Solo Play - Bölüm 85 - Bilgi Ticareti (1)

 

 

[Hyrkan]

 

 

 

 

 

 

 

 

– Seviye : 100

 

 

 

 

 

 

 

– Sınıf : Necromancer

 

 

 

 

 

 

 

 

 

– İstatistikler : Güç(991)/Dayanıklılık(445)/Zeka(658)/Mana(755)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[Beceri Listesi]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

– Çağırma;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[İskelet Parçası(A)], [Delilik Miğferi(B)], [Kemik Zırhı(B)], [İskelet Büyücüsü(B)], [İskelet Bilimi(C)], [Golem Çağırma(B)], [Sertleştirme(D)], [Kemik Bombası(C)], [Silah(D)], [Kil Oyunu(E)], [İskelet Şövalye(F)]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

– Lanet;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[İblis Laneti(B)], [Yavaşlık Laneti(C)], [Aşındırıcı Hayalet(C)], [Körlük(D)], [Lanet Bilimi(E)], [Uyuşukluk(F)]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

– Vücut Güçlendirme

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[Deri Dikme(C)], [Bacak Gücü Modifikasyonu(C)], [Sahte Kalp(D)], [Kaynayan Kan(E)]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun, tabletinden YouTube sayfasının ardından karakterinin istatistiklerine ve becerilerine baktı. Sayfasının abone sayısı yarım milyon eşiğini kırmak üzereydi. Bütün videoları tutmasa da görüntülenmeleri istikrarlı ve düzenli bir şekilde artıyordu. Dahası ömrünü adasa okuyamayacağı kadar fazla yorum vardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ahn Jaehyun son olarak banka hesabının hesap özetini kontrol etti. Önceki uçuk ve okumayı bile bilmediği rakamların aksine şu anki geliri oldukça zavallı görünüyordu. Hatta net değer YouTube sayfasının abone sayısından bile azdı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu rakamları gördükten sonra uzun bir iç çekti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Uh-whew!”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Seviye 100’e ulaştıktan sonra ilk yaptığı şey sınıf ilerlemesini tamamlamaktı. Nihayetinde sınıfı büyücüden nekromancer’a değişmişti. İlerlemenin ardından istatistikleri de gelişti hatta o çok istediği iskelet şövalye becerisini bile elde edebilmişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ne var ki, seviye 100 ekipmanlar almak ocağına incir ağacı dikmişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

‘Neyim varsa verdim, şampuan param bile bağışlanmadı.’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temiz Örümcek Seti ve Peygamber Devesi Kılıcı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İki kalemde, inanılmaz ekipmanlardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temiz Örümcek seti, Temiz Örümceğin ağlarından yapılıyordu. 100. seviye oyuncular arasında o kadar popülerdi ki Ferrari takma adını almıştı. Çok iyi bir savunma setiydi. Örümcek ağlarından yapıldığı için ağırlığı hissedilmezdi, ancak savunması çelikten yapılmış setlerden bile iyiydi. Temel istatistik özellikleri, aynı seviyedeki Nadir ekipmanlar arasında benzersizdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bunun da ötesinde, kişi tüm seti giydiğinde ekstra savunma, artan hareket hızı, kendini iyileştirme ve istatistik bonusu özellikleri etkinleştirilirdi. Hepsi oldukça değerliydi.

 

 

 

 

 

 

2.

 

Peygamberdevesi Kılıcı, 100. seviye Eşsiz dereceli silah ekipmanları arasında saldırı bakımından ilk 5’teydi. Çok güçlü bir kılıçtı. Yardımcı özellikleri normal Eşsiz ekipmanlardan daha kötüydü. Ancak, silah o kadar yüksek bir saldırı gücüne sahipti ki diğer eksiklikleri göz ardı edilebilirdi.

 

 

Ahn-jaehyun bu iki ekipmanı alabilmek için inatla biriktirdiği paranın büyük bir kısmını seferber etmek zorunda kadı.

 

Kalan paraysa İskelet Savaşçıları için yeni malzemeler, Golem için kurban mücevheri ve çeşitli sarf malzemeleri almak için kullanıldı. Tüm parasını kullanmıştı. Artık tek bir altını bile yoktu.

 

 

 

 

Ahn-jaehyun bu gerçeği etrafındaki insanlara söyleseydi, muhtemelen ona deli muamelesi yaparlardı.

 

 

 

Ahn-jaehyun’un kendisi de böyle hissediyordu.

 

 

 

“İnanılmaz miktarda para harcadım.”

 

 

 

Harcadığı para sadece oyundaki altınlar değildi. Nakit para da harcamıştı, bu yüzden hesap yaparken gözlerini sımsıkı kapattı.

 

 

 

Gerçekten çok para harcamıştı.

 

 

 

“Hazırlığım mükemmeldi.”

 

 

 

 

Öte yandan, Ahn-jaehyun şimdi bir güven duygusu hissediyordu. Bütün parasını Warlord’a yatırmış olması, karakterinin de harcamalarıyla orantılı miktarda daha güçlü olduğu anlamına geliyordu.

 

 

 

 

 

 

Şu anda hangi raddeye gelirse gelsin, kendisini kurtarabileceğinden emindi. Gerekirse, büyük Urugal sıradağlarındaki Kara Tazıların kökünü bile kurutabileceğine emindi ama şimdilik gereksiz angarya olurdu.

 

 

 

 

 

 

 

‘Hazırlık sürecim mükemmeldi. Mükemmel ama…….’

 

 

 

 

 

 

Sorun şuydu.

 

 

 

 

“Yozlaşmış Elf’i hangi cehennemde bulabilirim?”

 

 

 

 

 

Her şey hazırdı ama şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Hedefi bırak gidebileceği belirli bir yön bile yoktu.

 

 

 

 

 

 

Yozlaşmış Elf Görevi’nin içeriği hakkında hafızasını yoklayan Ahn-jaehyun elleriyle şakaklarına masaj yapmaya başladı..’

 

 

 

Ahlaksız Prens bölümü içerisindeki, Yozlaşmış Elf görevi en önemli köşetaşlarından biriydi. Ahn-jaehyun’un Baheim Elf Kabilesinin Clapper Ormanının içindeki Baekong Şelalelerinin yakınında olduğunu bilmesinin nedeni buydu.

 

 

 

 

 

Dahası Ahn-jaehyun hafızasını yokladığında, Yozlaşmış Elf’in yerinin rastgele ortaya çıktığını hatırlıyordu. Bundan emindi. Tabiki rastgele dense bile, Ahn-jaehyun, Görevi aldığında konumun belirleneceğini düşündü. Oyun, kuzey, güney, doğu veya batıdan bir ana yön verecekti.

 

 

 

 

 

‘Nasıl bu kadar rastgele olabilir?’

 

 

 

 

 

“Rastgele” kelimesinin arkasındaki gerçeği asla tahmin edemezdi. Hemen hemen her yer olabilirdi.

 

 

 

 

 

“Bu görevi icat eden adamın babasına rahmet.”

 

 

 

 

“Offfff, ölme eşşeğim ölme!”

 

 

 

 

Ahn-jaehyun bir kez daha iç çekti.

 

 

 

 

 

Neyse ki, Ana Senaryo Görevinin Ahlaksız Prens bölümünün büyük resmi hakkında bilgi sahibiydi.

 

 

 

 

 

‘Bunu yavaş yavaş düşünmelisin Ahn Jaehyun. Burada bir ipucu olmalı.’

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun’un Yozlaşmış Elfin Görevde oynadığı rolü bilmesinin nedeni de buydu.

 

 

 

 

 

‘Yozlaşmış Elfin rolü, yozlaşmış orduyu eğitmek değil miydi?’

 

 

 

 

Yozlaşmış Elfin rolü ormanlarda saklanmak ve Ahlaksız Prens’in tahtı ele geçirmesine yardım edecek asi orduyu yetiştirmekti!

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun tarafından öldürülen Miğferli Ogre bu planın bir parçasıydı.

 

 

 

 

Bu bir ipucuydu.

 

 

 

 

 

‘Warlord etkinliklerinde, ara sıra yozlaşmış Canavarlar ortaya çıkıyor, bunların yozlaşmış Elf’le bir ilgisi olmalı.’

 

 

 

 

Bir canavar yozlaşmış güce maruz kaldığında, silahlı ve siyah gözleri olan bir Etkinlik Canavarı olarak ortaya çıkacaktı. Dolaylı olarak yozlaşmış Elf’in de orada olma ihtimali yüksekti.

 

 

 

 

 

Temel olarak, tüm Yozlaşmış Canavarların nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında bilgi toplaması gerekecekti. Bu verileri analiz edebilseydi, Yozlaşmış Elf’in izlediği rotayı çizebilirdi. Ve bir sonraki ortaya çıkacağı yeri bulabilecekti.

 

 

 

 

‘Tamamen imkansız değil.’

 

 

 

 

 

Ana fikir bilgi toplamaktı, sonra bilgiyi analiz etmesi gerekecekti. Bu yapılabilseydi, herkes Yozlaşmış Elf’i bulabilirdi. Örneğin, giriş sınavına kapsamlı bir şekilde hazırlanılıp çalışılırsa, Seul Üniversitesi’ne girilebilirdi. Ancak, çok çalışan başka biri de aynısını yapabilirdi. Çok çalışsa bile, hem gerekli tüm bilgiyi toplayıp hem de inciğini cıncığını analiz edebilir miydi?

 

 

 

 

 

 

“Hay babayın düşmanlarını.”

 

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun’un bunu tek başına yapamayacağı anlamına geliyordu.

 

 

 

 

 

 

 

İlk etapta, Ana Senaryo Görevi bir kişinin tek başına tamamlaması için tasarlanmamıştı. Çok sayıda oyuncu çeşitli bilgileri bir araya getirmek zorundaydı. Görev, oyuncuların birbirleriyle işbirliği yapmasını sağlayacak şekilde tasarlandı ve oyuncuların bazı cevapları bulmak için beyin fırtınası yapması gerekiyordu.

 

 

 

 

 

 

Ancak Ahn-jaehyun şu anda sahip olduğu bilgileri yayınlayamaz ve diğer oyunculardan Ana Senaryo Görevini onunla birlikte bitirmelerini isteyemezdi.

 

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun iyice düşündükten sonra ikinci en iyi planı uygulamaya karar verdi.

 

 

 

 

 

30 Büyük Loncadan biriyle bir anlaşma yapmalıydı

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun şu anki durumunda, Yozlaşmış Elf’i gerçekten tek başına yakalamak istiyorsa, 30 Büyük Loncayla bir anlaşma yapmak zorundaydı. Ancak o zaman buna teşebbüs etmesi mümkün olabilirdi.

 

 

 

 

 

 

“Tsk.”

 

 

 

 

 

Bu hayal kırıklığı yarattı.

 

 

 

 

Ancak kesin olan bir şey vardı ki, şu anda vazgeçmesi israftı. Ahn-jaehyun, şu anda Ana Senaryo Görevinde hızla ilerliyordu. Yarışta çok öndeydi.

 

 

 

 

Erken pes etmesi sadece ana senaryo görevini bırakması anlamına gelmiyordu. Bu oyun uğruna her şeyini feda ettiği hırslarındanda vazgeçecekti.

 

 

 

 

 

 

 

‘Başka seçeneğim yok..’

 

 

 

 

 

 

 

30 Büyük Lonca’yı alt etmek ve onların üstüne basmak istiyorsa, içlerinden bazılarıyla geçici anlaşmalar yapması gerekecekti.

 

 

 

 

 

Neyse ki, onlarla ticaret yapacak kadar yemi vardı.

 

 

 

 

 

“Neyse ki Yozlaşmış Kont’un kimliğini önceden yaymıştım.

 

 

 

Yozlaşmış Kont’un kimliğini, Hydra loncasını hariç tutarak 30 Büyük Loncanın 29’una göndermişti. Geçen sefer kullandığı e-posta adresini kullanarak bir anlaşma teklif edebilirdi. Ticaretin yanı sıra, anlaşma yapabileceği bir platforma da ihtiyacı vardı.

 

 

 

 

 

 

Herhangi bir loncayla anlaşma yapabileceği bir platforma ihtiyacı vardı. Şu anda yapması gereken tek şey bir ortak seçmekti.

 

 

 

 

 

‘Bilgi toplama konusunda Hydra Loncası en iyisidir ama….’

 

 

 

 

 

30 büyük lonca arasında Hydra Loncası Ana Senaryo Görevinde en ileride olan loncaydı. Ahn-jaehyun olmasaydı, Hydra Loncası Yozlaşmış Kont’un icabına tek başına bakacaktı.

 

 

 

 

 

Uygun bir iş ortağı olmamalarının nedeni de buydu.

 

 

 

 

 

‘Eğer bir teklifte bulunursam, işlem sırasında beni öldürmeye çalışacaklardır.’

 

 

 

 

 

Hydra loncasının bakış açısına göre, Yozlaşmış Kont’un kimliğini sızdırmıştı. Aniden herhangi bir karşılık istemeden tüm bilgileri 29 loncayla paylaşmıştı. Muhtemelen halihazırda bu bilgileri diğerlerine veren Ahn-jaehyun’u öldürmek istiyorlardı. Onun yüzünden inanılmaz bir kayba uğramışlardı.

 

 

 

 

 

“Sırada Stormhunters ve RedBulls mu var?

 

 

 

 

 

 

Hydra loncasından sonra, Yozlaşmış Kont’u yakalayarak öne çıkan tek loncalar Stormhunters ve RedBulls oldu. Bu iki lonca Yozlaşmış Kont’u öldürdüğünde, diğer tüm loncaların önüne geçti. Dahası, Ana Senaryo Görevi boyunca en ileride olan Hyrda loncasıyla aralarındaki mesafeyi de önemli ölçüde kapatmışlardı. Bu durum, iki loncanın kaynaklarını patron baskınlarından Ana Senaryo Görevinde ilerlemeye kaydırmasına neden oldu.

 

 

 

 

 

“Stormhunters Görevleri açısından benimle çakışıyor.

 

 

 

 

Stormhunters’ın Ana Senaryo Görevindeki rotası Ahn-jaehyun’la aynıydı. Onlarla bilgi ticareti için bir anlaşma yapması, arkasından tırmanan rakibi yukarıya çekmesi anlamına geliyordu. Temelde rakibinden kaleye kadar yanyana koşmasını istemekle aynı şeydi.

 

 

 

 

‘Evet. Sırf o it oğlu itlere inat pes edemem. Bırakırsam, bundan en kazançlı çıkan Stormhunters olur.

 

 

 

Aralarında çıkar çatışması olmasa bile, Stormhunters’la asla anlaşma yapmazdı.

 

 

 

 

 

Yani sadece bir seçenek kalmıştı.

 

 

 

 

 

“RedBulls…….”

 

 

 

 

– Ne yapmak istiyorsun?

 

 

 

 

 

Bu, Red Bull’un lonca başkanı Matador Chev’di.

 

 

 

 

Warlord’da ön plana çıkan en ünlü oyunculardan biri olarak, bu sorun üzerinde çok kafa yoruyordu.

 

 

 

 

– Önerilen anlaşmayı kabul etmeli miyiz?

 

 

 

 

“Ne zamana kadar vaktimiz var?

 

 

 

 

 

– Bu konuda bir zaman sınırı koymadı, ancak cevap vermekte gecikirsek daha sonrası için bizi görmezden gelme ihtimali çok yüksek.

 

 

 

 

“Bunu düşünmek için ne kadar zamanımız var?”

 

 

 

 

 

– Ne kadar hızlı o kadar iyi. Bu tür bilgi alışverişlerinin hızlı bir şekilde yapılması gerekir.

 

 

 

 

Elbette Chev bu kişiyi unutmamıştı. Birisi ona bir mail göndermişti ve RedBulls loncası mail’in içindeki bilgiler sayesinde Yozlaşmış Kont’u bulabilmişti.

 

 

 

 

Şimdi bu E-posta adresinden başka bir mail almıştı.

 

 

 

 

İçerik kısaydı.

 

 

 

[Ana Senaryo Görevi hakkında, RedBulls loncasıyla bilgi değiş tokuşu yapmak isteyen bir müşterim var. Anlaşma yapmak ister misiniz?]

 

 

 

“Bir aracı mıymış?”

 

 

 

 

 

Bilgi ticaretini kendisi için talep etmiyordu. Açık açık bilgi ticareti yapmak isteyen bir müşterisi olduğunu söylüyordu.

 

 

 

 

Yozlaşmış Kont görevinde kritik rol oynayan bilgiler bu kişi tarafından sağlanmıştı. Bununla birlikte, bilgiyi bizzat kendisinin sağlamadığını şimdi anlıyordu. Sadece aracı olarak hareket ediyordu.

 

 

 

Bu özel ya da tuhaf bir şey değildi. Kârlı olsaydı, tamamen sağlıklı bir insan bile kendi organlarını para karşılığında satardı. Gerçek hayatta da insanlar para için diğer insanları satmıyor mu? Warlord muazzam miktarda paranın el değiştirdiği bir pazardı. Warlord’da bilgi simsarlarının olmaması garip olurdu.

 

 

 

 

 

‘Evet, aracı olması daha iyi. Aracı olması, herhangi bir zamanda alışveriş için ona gidebileceğimiz anlamına geliyor.

 

 

 

Her neyse, diğer taraftan gönderilen teklif gayet iyiydi.

 

 

 

 

 

Red Bulls loncası eskiden sadece Baskınlara odaklanan bir loncaydı. Şimdilerdeyse Ana Senaryo Görevini ilerletmeye yönelmişti. Bunun için çok fazla kaynak harcıyorlardı.

 

 

 

 

 

Sorun, sadece iyi iş çıkararak yatırdıkları parayı geri alamamalarıydı. Sadece iyi olamazlardı. Rakiplerinden daha iyi olmaları gerekiyordu.

 

 

 

 

 

“Güvenilirliğini nasıl değerlendiriyorsun?”

 

 

 

 

– En azından güvenilirliği konusunda endişelenmemize gerek yok. Ayrıca, geçen sefer onun sayesinde çok şey kazanmadık mı? Onunla iş yapmaktan zarar edeceğimizi sanmıyorum.

 

 

 

 

 

 

Bu aracı onlara ulaşan ve Yozlaşmış Kont’un kimliğini veren kişiydi. Yozlaşmış Kont’un kimliği o sırada kimse tarafından bilinmiyordu. Danışmanının da söylediği gibi, aracıyla işbirliği yapmanın hiçbir dezavantajı yoktu.

 

 

 

 

 

Chev hemen cevabını verdi.

 

 

 

 

“Ticaret yapacağız.”

 

 

 

 

 

– Anlaşıldı! Hemen mail gönderiyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun Red Bulls tarafından gönderilen mesajı okudu.

 

 

 

 

 

 

 

[İstediğimiz bilgi Kızıl dağın cücesiyle ilgili. Kızıl dağın yerini bilmek istiyoruz]

 

 

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun mesajın içeriğini görür görmez anılarını araştırmaya başladı.

 

 

 

 

 

 

“RedBulls kaçırılan cüceyi kurtarma rotasında ilerliyor.

 

 

 

 

 

Ahlaksız Prens’in Yozlaşmış Orduyu silahlandırması gerekiyordu, bu yüzden silah üretmesi için bir cüceyi kaçırmıştı. RedBulls loncası bu cüceyi kurtarmak zorunda oldukları bir görev rotasındaydı.

 

 

 

 

 

 

“Demek Tuz Dağı’nın sırlarını istiyorlar.”

 

 

 

 

RedBulls loncasının yerini öğrenmek istediği Kızıl dağ, kıtanın güneyinde bulunan Tuz dağıydı.

 

 

 

 

 

 

Beyaz tuzdan yapılmış bir dağ gibi görünüyordu, ancak Tuz dağında kırmızı çelik çıkartılan bir maden vardı. Doğal olarak bu gerçek tuz dağıyla ilgili görevler takip edilerek kolayca öğrenilebilirdi.

 

 

 

 

Elbette bu gerçek biraz daha geç bir tarihte ortaya çıkacaktı. Tuz dağı, 120. seviye canavarların ortaya çıktığı bir avlanma bölgesiydi. Bununla birlikte TP kasmanın da çok zor olduğu bir yerdi. Bu nedenle o bölgelerde aktif olarak kasılan çok fazla oyuncu yoktu. Oyuncular o bölgedeki faaliyetlerine ancak yakın zamanda başlayabilmişti. Bu yüzden bu bilgi sadece birkaç şanslı kişi tarafından biliniyordu.

 

 

 

 

 

Red Bulls’un bu bilgiyi kendi başına edinmesi çok uzun sürmeyecekti. Bu Ahn-jaehyun için uzun bir süre değildi. Ancak RedBulls loncası bu bilgiyi bir daha ne zaman bulacağını bilmiyordu. Bu yüzden ticaret yapmaya dünden razılardı.

 

 

 

 

“Bu ticaret için yeterince param var.”

 

 

 

 

 

En azından, çıkarabileceği bazı kartlar hazırlamıştı. Geriye kalan tek şey son kararı vermesiydi.

 

 

 

 

“Tek sorun kimliğimin ortaya çıkabilecek olması.

 

 

 

 

 

Ahn-jaehyun çok basit bir nedenden dolayı aracı gibi görünmek için bu kadar çok zahmete girmişti.

 

 

 

 

 

Hahoe Maskesi’nin RedBulls loncası tarafından belirlenen yerde ortaya çıkması sorun yaratabilirdi. RedBulls loncası aptal değilse, Hahoe Maskesi, Yozlaşmış Kont hakkındaki bilgiler ve gizemli aracı arasındaki noktaları birleştirecekti.

 

 

 

 

 

Aracı gibi davrandığından, gerçek kimliğinin Hahoe Maskesi olduğu ortaya çıkmayacaktı. Yakın gelecekte herhangi bir şüphe çekmeyecekti ama bunun olmayacağı da garanti değildi. Yine de burada önemli olan gerçek değildi. RedBulls loncası, Hahoe Maskesi ve gizemli aracının aynı gemide yer aldığından şüphelenirse aracının kimliğini bilmese de ona karşı harekete geçebilirdi.

 

 

 

 

 

Böyle olmasa bile RedBulls loncasının Hahoe Maskesi’ne karşı daha meraklı ve daha temkinli olacağı kesindi.

 

 

 

 

 

Eğer bu teklifi kabul edecekse, böyle bir olasılığa karşı hazırlıklı olmalıydı.

 

 

 

 

 

 

Elbette Ahn-jaehyun’un nihai hedefi 30 büyük loncayı geride bırakmaktı. Zaten çok fazla dikkat çekiyordu ama gelecekte çok daha fazla dikkat çekmemek için suni bir hedef ortaya atması gerekiyordu.

 

 

 

 

 

“Hmmm.”

 

 

 

 

 

O anda Ahn-jaehyun Big Smile loncasını düşündü.

 

 

 

 

 

Henüz dişlerini göstermeselerde daha önce Battlefield’da onu hedef almışlardı. Bu da gelecekte muhtemelen ona bir kez daha saldıracakları anlamına geliyordu.

 

 

 

 

 

Şu anda Big Smile loncasıyla kafa kafaya mücadele edemezdi. Aslında, onlarla savaşma kararı bile onun inisiyatifinde değildi. Tetiği ilk çeken Big Smile’dı Ahn-jaehyun’un bakış açısına göre, tetiği tekrar çekememelerini sağlaması en iyisiydi.

 

 

 

 

“……Onlarla buluşmaya gitmeli miyim?”