Öğle tatillerinin aksine, okuldan sonrası çok daha rahat. Malum, ilişkileriniz için endişelenmenize gerek kalmıyor. Dahası, benim gibi okuldan sonra direkt yurda dönenler olduğu için dikkat de çekmiyorum. Ninjalar gibi kalabalığın içinden bir anda kaybolabilmek de yetenek gerektiriyor. Eğer bir arkadaş grubunun arkasına takılırsam, onların grubundan biriymiş gibi yapabiliyorum. “…Üzücü ya.” Arkadaşım varmış gibi rol kesmeyi…
Öğlen arası olduğu zaman, herkes yemek yemek için dağıldı. Son günlerde, okul hayatındaki en zor şeyin, öğlen arasında arkadaşlarla dışarı çıkmak olduğunu düşünüyorum. Mesela, Kushida Kikyou, pek çok kızla ve erkekle arkadaş ve aşırı derecede popüler birisi. Yüz yüze davetler aldığı gibi, telefondan ve mail yoluyla da sürekli onu bir yerlere davet ediyorlar. Bazı davetleri…
Sabahları D sınıfı her zaman capcanlı olurdu. Çünkü öğrencilerin çoğu, ciddiyetten çok uzaktı. Ama bugün, normalden daha gürültülüydü. Sebebini söylememe gerek yok herhalde. Açılış töreninden beri, nerdeyse herkes çok iyi notlar aldığı için mutluydular. Gittiğim “Koudo Ikusei Lisesi”, S sistemi adı verilen garip bir sistemi kullanıyor. Biraz açıklayayım sizlere. Okulun verdiği cep telefonunu cebimden çıkartıp…
Fırtınalı Zamanların Ani Başlangıcı Olabilecek en kötü zamanlamaydı. Öz çekim yapmak için yer ararken, bir kavgaya denk geldim. Çok şiddetliydi. Her şey birkaç saniye önce, saçma sapan bir suçlamanın diğer grubu kışkırtmasıyla başladı, sonra da bir anda yumruk dövüşüne dönüştü. Hayır, yumruk “kavgası” daha uygun bir söylem olacak. 3 erkek öğrenci yerde, yara bere içindeydi….
Sakura Airi’nin monoloğu İnsanlarla iletişim kurmakta iyi değilim. İnsanlarla konuşurken göz göze gelmekten çekiniyorum. Kalabalık yerlerde rahatsız oluyorum. Ne zaman bu hale geldiğimi bilmiyorum. Ama çok iyi bildiğim bir şey var; kimse tek başına yaşayamaz. Ne kadar çok yalnız olmayı sevsem de, tek başıma hayatta kalamam. Bu yüzden bu duruma bir çözüm buldum. Bir…
Başlangıç Sınıftan içeriye girerken Chiyabashira-sensei etrafına bakıp şaşırdı. Herkes onu endişeli bir halde sonuçlar için bekliyordu. “Sensei. Sonuçların bugün açıklanacağını duydum, ama tam olarak ne zaman açıklanacak?” “Senin endişelenmene gerek yok, Hirata. Sen geçmişsindir.” “…Ne zaman açıklanacak peki?” “Eh, şimdi açıklamak fena fikir değil. Eğer okuldan sonra açıklarsak, bazı prosedürler için vaktimiz kalmaz.” “Bazı prosedürler”…
Sınav bittikten sonra, hepimiz Sudou’nun etrafında bir kez daha toplandık. “H-hey, nasıldı?” Ike endişeyle sordu. Sudou hafif huzursuz gözüküyordu. “Bilmem… yapabildiğim kadarını yaptım, ama ne kadar iyi yaptım bilmiyorum…’’ “Sonuçlar güzel olacak. Çok çalıştın, iyi sonuçlar elde edeceksin.’’ “Kahretsin, niye uyuya kaldım ya!?” Sinirle parmaklarını masaya vuruyordu. Horikita, Sudou’nun önüne geçip dikeldi. “Sudou-kun.” “…Bu ne…
“Eksik öğrenci yok; herkes burada anlaşılan.” Sabah, Chiyabashira-sensei gülümseyerek sınıftan içeri girdi. “Bu okuldan kalabilmeniz için, bu aşmanız gereken ilk engel. Sorusu olan var mı?” “Birkaç haftadır çok özenerek ders çalışıyoruz. Bizim sınıftan okuldan atılacak öğrenciler olmayacaktır. Çabamızın farkında mısınız?” “Kendine çok güveniyorsun, Hirata.” Diğer öğrenciler de kendilerine çok güveniyorlardı. Sınav kâğıtlarını sıralayıp ters çevirerek…
Ara sınavlar Perşembe günü okul bittikten sonraydı. Ara sınavlardan bir gün öncesi. Chiyabashira-sensei rehberlik dersini bitirip sınıftan çıktıktan hemen sonra, Kushida harekete geçti. Markette geçen gün kopyasını aldığım eski ara sınav sorularının, çıktılarını alıp öğretmen masasının olduğu kürsüye çıktı. “Pardon arkadaşlar, herkes dağılmadan önce beni kısa bir süre dinleyebilir misiniz?” Sudou da durup dinleyenler arasındaydı….
Öğle tatilinde, sadece bir amaç için yerimden kalkmıştım. Kafeteryaya doğru yola koyuldum. “Nereye gidiyorsun?” Sınıftan alelacele çıktığımı fark eden Kushida peşimden geldi. Önüme geçtikten sonra bana eğilerek baktı. “Yemek arasındayız, ben de kafeteryaya gitmeyi düşünüyordum.” “Harikaaa. Seninle gelmem sorun olmaz dimi?” “Olmaz ama beraber gidebileceğin çok fazla arkadaşın var biliyorsun değil mi.” “beraber yemek yiyebileceğim…