Youkoso Jitsuryoku, Cilt 3, Bölüm 1, Part 7

Bir şeyi milyon kez tekrar etmek, insanın kendi kendine meydan okuması gibi ya.. ama çok şükür sonunda kıvılcım çıkıverdi.

“Oh! Tamamdır!”

Nihayet  bir ateş yakacaktık. Biriken panik ve kargaşa, basit bir teknik tarafından mahvoldu. Ve… sadece bir kıvılcım oluştu, alevlerini yaymasını ve ateşi görmek için uzun süre beklememize rağmen ateşin yandığına dair hiçbir işaret yoktu.

“Eh?!…”

“Dalların yanması için daha düzgün bir şekilde mi yakmalıyız? Şu anda denediğimiz yöntem, bizi hiçbir sonuca götürmeyecek.”

“Pekala, bu sefer daha dikkatli bir şekilde yapmayı deneyeceğim. Ah!… Lanet olsun! Yine başaramadım. Ya bize kusurlu ürünleri verdilerse?”

Evet, bir kibrit çöpü ile ateş yakmak zor bir iş.. yakın bir zamanda ateş yakamayacağız bu kesin.

Ayrıca, Yamauchi yavaş yavaş sakinliğini kaybediyor gibi, bu yüzden doğal olarak kibritin ucunu kuvvetle sıyırdı ve ince ucu çok çabuk soyuldu.

Böyle bir-iki kibrit derken kibrit çöplerinin çoğu kullanılmaz hale geliverdi.

“Eğer kutudaki kalan kibritlerle bir ateş yakmayı başaramazsak, hapı yutarız.”

Yamauchi’nin ayaklarının üstünde boşa giden kibritlerin üçte biri vardı, bu yüzden onu sakinleştirmek için konuştum.

“Sorun yok, sorun yok. Bu kadar yeterli çünkü birkaç tane kaldı.”

Kibrit kutusunu ondan aldım. Hafif hissettiriyordu ama içinde en az 20 kibrit daha vardı. Ancak… bunlar bir hafta bu kullanmayla bize nasıl yetecek ya?

“Çaktım köfteyi! Bu sefer  kesin yapacağım!”

Neyse ki, tam da tahmin ettiğim gibi, kibriti dikkatlice dalların yanına koydu. Elbette, bir ateş yakmak için belirli bir beceri seviyesine sahip olmak gerekir ve bunu devam ettirmek için de süreklilik gerekir.

Sadece isteklerimize dayanarak ateş oluşmasını bekleyemeyiz. Yine ağaç dallarından duman çıkarıyor ama ateşe dönüşmüyordu.

“Ama neden ya? Bu sefer hiç hata yapmadım, değil mi?! Öğretmenimizden tavsiye isteyeceğim.”

Sakura karşısında havalı görünmekte başarısız olan Yamauchi, normalden daha fazla yüzü kızardı,şimdi Chabashira-sensei’yi aramaya gidiyor. Belli ki konu hakkında daha net düşünmeli.

Dalları elimle yeniden düzenlemeye çalışarak çömeldim.

“Neden ateş yakamıyoruz ki biz?”

Hemen şimdi, başka biri yanıma çömeldi, çabalarımızın yanmış izlerine merakla bakıyordu.

“Odun kullandığımız için kolay olacağını düşünmüştüm ancak hayal gücümle karşılaştırıldığında, gerçek hayatta ateş yakmak çok daha zormuş.”

Sakura’nın ne demek istediğini anlayamadım, bu yüzden ne dediğini duymuş gibi yaparak kafamı salladım.

‘’ Dizilerde, filmlerde dal yığınları içinde şenlik ateşlerini ne kadar kolay yakıyorlardı. Biz de aynısını yapmaya çalıştık ama neden hala ateşi yakamadık ya? Küçük dalları da üst üste koyduk halbu ki.’’

“Kibrit çöpünü, ince dalların olduğu yere koyalım bence. Zaten nemli dal da çok.”

Amatör biri olarak nemli dallarla ateş yakmaya çalışmanın düşüncesiz bir hareket olup olmadığını merak etmiş, ama Yamauchi düzinelerce kibrit kullanmasına rağmen ateşin geniş ölçüde yayılmadığını görülüyordu.

“Bu biraz zahmetli ama ince ve kuru dalları bir de büyük ölçüde çabuk tutuşabilen yaprakları toplamak için ormana tekrar gitmemiz gerekiyor…”

“Hey, siz böyle bir yerde ne yapıyorsunuz!”

 Deneme ve yanılma sürecinden geçerken yüzmeye gittiğini düşündüğümüz Ike geri döndü.

“Şenlik ateşinin ön tatbikatının tam ortasındayız. Mücadele ediyoruz ve şuana kadar başarısız olduk.”

“Şenlik ateşi mi dedin?”

“Bu kalın dalları kullanarak ateş yakamazsınız. Zaten, ince dallar gerekli değil mi? Getirdiğiniz dallar kalın olmamalı. Ayrıca burada nemli dallar da var. Bunlar HAYATTA KULLANILMAZ. Hepiniz çok eziksiniz!”

“Ah, ama aslında Ayanokouji-kun…”

Sakura’nın sözünü kesmeye karar verdim. Etrafta beni takip edip duruyordu.

“Öyle mi? Peki, bana ne yapmam gerektiğini söyler misin?”

“Tanrım, başka seçeneğim yok ki. Kolay bir ders veririm. Sadece biraz bekle, dalları daha uygun bir alandan toplayacağım.”

Ike, içinde mayosunun da bulunduğu çantayı yere bıraktı, ormanın yakınına gitti ve kısa süre sonra geri döndü. İnce dallardan orta kalınlıktaki dallara kadar çeşitli düzeylerde olan dallar almış gelmişti.

Ayrıca, bir yığın ölü yaprak da vardı yanında.

“Bazı uygun dallar getirdim. Sanırım bir şekilde idare ederiz.”

Dediği gibi, Yamauchi’nin kibritleri koyduğu kutuyu aldı ve ölü yaprakları hızlı bir şekilde ateşe verdi, sonra yapraklar yavaşça alevlendi ve dalları çevresine yerleştirdi .  Ardından, biz ateşin ayarlanmasını izlerken o, dalları kalınlıklarına göre dikkatlice ekledi. Göz açıp kapayıncaya kadar, küçük alevler çoğaldı. Bilindik şenlik ateşlerinden birinin görüntüsüne büründü.

“Bu şimdilik işimizi görür herhalde.”

“Muhteşem. Gerçekten etkilendim. Beklenildiği gibi, kamp hayatını daha önce tecrübe etmiş biri kesinlikle farklı.”

‘’Bu en temel bilgilerden birisi. Ateş yakmanın yolunu bir kez görseniz hemen hatırlarsınız.’’

 Ancak, D sınıfında aynı deneyime sahip neredeyse hiç öğrenci olmadığı için şuan çok önemli bir kişi.

“Oh, kahretsin. Çocuklar, öğretmen bana hiçbir şey öğretmedi. — Vay be. Neden şenlik ateşi kurulmuş?”

Geri dönen Yamauchi, harika bir şekilde hazırlanmış olan şenlik ateşine şaşkınlıkla baktı. Bir süredir şikayet ediyor, homurdanıyor ve havalı tarafını göstermeyi tamamen unutuyordu. Şenlik ateşi meselesini Ike ve Yamauchi’ye bırakmaya karar verdim ve orayı terk ettim.

“Hey, Heyy Ayanokouji-kun.  Az önce bir şey söylemek üzereydin, vaz mı geçtin?  Eğer istemiyorsan, bir şey söylemek zorunda değilsin.”

“Haklı olsan bile tecrübelerime dair bir kanıt olmadığı için, onlara söylemenin bir anlamı yok. Bunun yerine, deneyimim Ike için kullanışlı olduğu zaman, sınıfın iyiliği için daha sonra kendim uygulayacağım. ”

Bunlar ucuz numaralardı ama sadece aklımdan geçenleri kelimelere döktüm.

Sakura hem etkilenmiş hem de duygulanmış gibi bakıyordu bana. Nedense kendimi mahcup hissettim.

“Özür. Yoruldum da gidip dinleneceğim. Çok sağ ol, Sakura.”

Uzaklaştıkça kamp alanıyla arama mesafe koydum. Chabashira sensei gözlerini olduğum yöne dikmiş bir şekilde çadır kuruyordu.  Ama bir süre sonra bakışlarını çevirip beni görmezden geldi.


Bölümle uzaktan yakından alakası olmayan bir müzik ama dinlemenizi tavsiye ederim ben beğendim. Bölümü sakin bir müzikle bitirmek bence iyi bir fikir, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz bilmek isterim bu yüzden yorumlarda bilgilendirirseniz çok sevinirim. ^^ Eğer cevabınız olumluysa yayınladığım bölümlerin sonuna değişik tarzda güzel müzikler koymayı planlıyorum.
~Keyifli Okumalar~

Merhabalaaar,

Çeviri geciktiği için üzgünüm. Çeviren arkadaşın işi çıktığı için onun yerine ben çevirdim.

Yorum ve görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın.

~ Tekrardan Keyifli Okumalar~