Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 2, Part 5

  Odama döndüğümde saat çok geç olmuştu, kimseyle konuşmadan kendimi yatağa attım.
Saate baktım, gece yarısını geçmişti. Uyusam mı diye düşünürken bir ses duydum.

Endişe dolu gözlerle bana bakan Hirata’ydı. Yukimura da bir koltuğa oturmuş bakıyordu.

 “Çok mu çalıştın, Ayanokouji-kun. Baya geç kaldın.”  Dedi.

“Evet. Konusu açılmışken, sana bir sorum olacaktı, Hirata.”  

“Biraz vaktin varsa, benim de sormak istediğim bir şey var sana.”

 Hirata da bana bir şey soracak demek.. Hayret.

 “Efendim? Bana sormak istediğin şey nedir?” Hirata sordu.

“Önce sen sor, Hirata. Benim sorum çok mühim bir şey değil.”

 Yukimura’nın da kafasında birkaç soru varmış gibi bakıyordu. Sınavla alakalıdır herhalde.
Şimdi ben bu ikisini reddetsem, ortama garip bir hava hakim olacak, ha.
Üzerimi değiştirirken onlara doğru yürüdüm. Hirata koltuğa oturayım diye hafif kenara kaydı.

Hirata’ya, Sakayanagi adındaki birini tanıyıp tanımadığını sormayı düşünüyorum. Ama önce ne soracak dinleyelim bakalım.

“Yukimura-kun, sınavla ilgili tavsiye istedi. Seninle de paylaşmak istedim.”  Dedi, Hirata.

“Sizi rahatsız etmemek adına, söylememeyi tercih etmiştim, ama.. ”  diye ekledi.

Aynı odada kaldığımız Kouenj’nin, bu muhabbete dahil olmayacağından adım gibi eminim..

 “Pardon, Hirata ama fiziksel güzelliğim her şeyden önce geliyor.”  Bu cümleleri kuran, Kouenji idi.

Kouenji üstü çıplak bir şekilde yerde şınav çekiyordu.  Alnından terler akıyor ama buna aldırış etmiyordu.

Normal bir lise öğrencisinin yapabileceği şey değil, bu. Kouenji hatta sınava bile katılıyor, beni şaşırtıyor.

Hirata sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi bana cevap verdi.

“Kouenji-kun gruplara katılıyor. Katılmadığı takdirde puanından keseceklermiş.”

” Arkadaşlarımdan duyduğuma göre, bizim sınıftan 2 kişi ‘hedef’ seçilmiş. ”  dedi, Hirata.

 “Ne? Yani—“.

“Kim olduklarını söyleyemem. Onlar bana güvendikleri için söylediler. “

 “Bize güvenmediğini mi ima ediyorsun yani, Hirata? Sen biliyorsan, benim de bilmeye hakkım var demektir.  Eğer ‘hedef’leri bilirsek, daha rahat bir sınav geçirebiliriz. Zaten sınıf arkadaşı olarak, birbirimizle bilgi paylaşmamız yararımıza olacaktır.” Yukimura söylendi.

 “Evet….ben de b sebepten dolayı sizinle konuşmak istedim… gerçek şu ki.. “

Demek bu yüzden bizimle konuşmak istemiş. ‘hedef’ olan birkaç kişiyi öğrendiği için..

“Hey Hirata, telefona yaz istersen, Yerin kulağı vardır derler ya, hani. ”  diye uyardım.

“Haklısın, biraz bekleyin. ” dedi.

Hirata telefonunu çevirip bize gösterdi. İki kişinin adı yazıyordu.

Ejderha grubundan – Kushida

At grubundan – Minami

Bu ikilinin adı hedef olarak belirlenmişti.

“Tamamdır.”

Yukimura başka bir şey söylemedi.

Kushida’nın ‘hedef’ olması, Ejderha grubunda bizi avantajlı kılabilir.. Ama hedefin bizim sınıftan olması da korkutucu aynı zamanda. Keşke başka sınıftan birisi olsaydı ya.

 “Endişelenmeyin, her şey güzel olacak.” Hirata kendine güvenir bir halde bizi rahatlatmaya çalıştı.

Ejderha grubundaki diğer 3 D sınıfın öğrencisinin ne olursa olsun bize ihanet etmeyeceğini ima etmeye çalıştı galiba.

“Tavşan grubunda, her sınıftan bir kişinin hedef olma ihtimalinin olması gerekiyor. Ama bence d sınıfından birisi ve şuan kimliğini gizliyor.”

“Haklısın. Yukimura-kun’nın düşüncesi doğru olabilir. Belki de bana değil de başka birine danışmışlardır. Birisine danışmak da, kimliklerini ortaya çıkarma riskini beraberinde getiriyor sonuçta.”  Dedi, Hirata.

Biz ciddi ciddi konuyu masaya yatırmışken Kouenji de arkamızdan şarkı söylemeye başladı.
Bir süre direnip sesini çıkarmayan Yukimura, Kouenji’nin bitmek tükenmek bilmeyen çığlıklarından sonra dayanamayıp patladı.

“Kouenji, şu uğultuyu keser misin lütfen?  Ciddi ol diyemiyorum ama en azından şu sınavı bi atlatalım beraber. Sınavın ortasında çekiliyim falan deme, ada testinde yaptığın gibi olmasın.” Yukimura, Kouenji’yi tatlı dille uyardı.

 “O sıralar hastaydım, vücudum iyi değildi, imkansızı gerçekleştiremezdim.” Kouenji cevap verdi.

“Ehh…sahte bir hastalık.”

 “Sınavın iki gün daha süreceğini düşününce, uğraşacağız gibime geliyor.”

Kouenji, şınavını bitirdikten sonra dikelip omzuna havlusunu havalı bir şekilde attı.

“Uğraşmak mı? Sınav umurunda mı ki..”

 Yukimura, Kouenji’yi suçlarcasına konuştu.

 “Hiç eğlencesi olmayan bir sınava devam etmenin ne anlamı var ki, zaten tek yapmamız gereken yalancıyı bulmak.” Dedi, Kouenji.

Kouenji telefonunu çıkartıp karıştırmaya başladı.

Ardından hepimizin telefonlarından uyarı zili çaldı. Okuldan bir mail aldık.

 “Kouenji, ne yaptın gerçeği söyle?”

Yukimura, Kouenji’ye bağırdı.

Ardından Hirata ile hemen telefonumuzu elimize alıp maillerimize baktık.

‘ Öğrencilerin dikkatine,

Maymun grubunun sınavı sona ermiştir. Maymun grubuna ait öğrencilerin artık sınava devam etme hakkı yoktur.

Diğer öğrencileri rahatsız etmeyiniz.’

Yazıyordu.  

“Maymun grubu senin grubundu, Kouenji!”

“Evvet. Artık özgürüm. A dieu.”

Kouenji bu sözlerinden sonra telefonunu yatağına fırlatıp banyoya gitti. Biz şok olduk tabii.

“S-saçmalamayı kes be! Hepimiz canımızı dişimize taktık çabalıyoruz, şu çocuğun yaptı–!”

 “Henüz ne olduğunu bilmiyoruz, iyi bir şey yaptı belki de…”

 “İmkansız. Tek derdi özgür olmak bu çocuğun.”

 Hepimiz maile çok şaşırdık. Ben şahsen, Kouenji’nin sınavı ciddiye aldığını bile düşünmüyorum. Ama algısı çok yüksek olmakla beraber gözlem yeteneği inanılmaz birisi.
‘yalan söyleyeni bulma’ oyunu dediğine göre, sınavı çözmüş olabilir.

Kouenji’nin bir şeyler yaptığını fark eden öğrenciler, Hirata’yı aramaya, mesaj atmaya başladılar.

Sohbet grupları, habere şaşıran öğrencilerin mesajları ile doluydu.
Eminim, Katsuragi, Ryuuen ve Ichinose bile şaşırmıştır bu duruma.
İlk günden kimse ‘hain’ beklemiyordu kesin.
Horikita da bana şöyle bir mesaj attı: ” İşler karıştı. Seni birazdan ararım.”

 “Off. Kouenji sayesinde, işler karmaşık bir hal aldı.”

 “Ben biraz hava alacağım.”

Yukimura, bu olaydan sonra rahat uyuyamayacak anlaşılan.

Tatışmalar yavaşlamaya başlayınca, ben de sessizce odadan ayrıldım.

Kouenji, bir grubun sınavını bitirdi evet ama bu konuya takılıp kalamam.
Zaten bu sınavda yapabileceğim şeyler kısıtlı. En ince ayrıntısına kadar planlayıp uygulamaya koysam dahi, D sınıfı kazanabilsin diye diğer sınıfların kontrolünü elimde tutmam çok zor, ya…  İmkansızı istemek gibi bir şey oluyor hatta.

Tüm öğrenciler el birliği yaparsa ancak mümkün olabilir. Ama böyle bir durumda söz konusu değil ki.

Telefonumu kullanarak diğer grupların cevaplarına da müdahale edemem.
Farklı metotlar kullanabilirdim ama zaman kısıtlı olduğu için riski de çok büyük.


Sınavın kaderini değiştirecek bir bilgi edinebilseydim, o zaman her şey daha kolay olurdu ya.

“İmkansız be..” Tatillerde dahil 3 gün kaldı zaten.  Elimden bir şey gelmeyecek anlaşılan..

 D sınıfının kilit isimleri, Hirata ve Kushida… İkisini de ikna edip iş birliği yapsam..
Bana destek olabilecek kişi sayısı yetersiz kalıyor bu sefer de. Diğer grupların toplantılarında neler oluyor bilmem mümkün değil çünkü..
Tabii, Horikita ve  Sakura’yı da sayarsam bir ihtimal sınavı kendimize çevirebiliriz.


Bu kadar kişiyle yüzde yüz başarı imkânsız ama.. bakalım.


Bonne Justice, insanlığı eleştiren en güzel şiirlerden birisidir.

KEYİFLİ OKUMALAR~~