En Çok Senden Nefret Ediyorum! - Bölüm -1- #####

Üstnot: Burberry giyim kozmetik ve bir moda markası, iş caddesi plazaların bulunduğu bölge denebilir. WeiBo ve Wei Xin sosyal medya isimleridir.

Jian Ming Xi -> Saf ve temiz mutluluk anlamına geliyor

Bölüm 1:

Ilık güneşli bir kış öğleden sonrasında iş caddesi insanlarla dolup taşıyordu.

Chen Sui, yüksek bir binadaki ofisinde çenesini ellerinin arasına almış, dalgın bir şekilde aşağıdan gelip geçen insanları izliyordu. Bilincinin uykuya yenik düşmesinden bir saniye önce, iş arkadaşının yüksek sesli ve derinden gelen bağırışıyla irkildi.

“Bu Burberry elbise çok güzel! Guan Jin’in boynuna bak! Göz kamaştırıcı!”

Chen Sui belli belirsiz “Ne boynu?” diye sordu.

“Uyuma, buraya gel ve bak, Guan Jin’in dün gece ‘Pazar’ partisinde stüdyosu tarafından yayınlanan bir dizi fotoğrafı viral oldu ve popüler aramalarda! Hadi, şu güzelliğe bak,” diyerek uyuyan güzeli uyandırdı meslektaşı ve telefonunun ekranını Chen Sui’nin yüzüne yaklaştırdı, “Ünlüler gerçekten bizden farklı, şuna baksana, 40’lı yaşlarında ama hala bir peri gibi görünüyor!”

Chen Sui fotoğraflar arasında gezinirken başıyla onayladı. Guan Jin’i kim tanımazdı ki? Modellik, film ve müzik alanlarının üçünde de başarılı olan ve aynı zamanda uluslararası alanda da büyük bir üne sahip olan bir kadın ünlüydü.

Film İmparatoriçesi Guan dün gece bir defileye katılmak üzere siyah bir Burberry denizkızı elbisesi giydi. 40’lı yaşlarında olmasına rağmen, çekilen fotoğraflarında hala muhteşem görünüyordu ve şu anda genç ve 20’li yaşlarında olan yeni kadın yıldızlardan aşağı kalmıyordu.

“Bu fotoğraf da harika. Nasıl oldu da Guan Jin’i daha önce bu kadar güzel bulmadım?”

Ön tarafta oturan at kuyruklu kız elinde telefonuyla arkasını döndü ve “Bu fotoğraflar JMing tarafından çekildi. Guan Jin’in stüdyosu ona teşekkür etmek için adını bile etiketledi.”

“JMing kim?”

“Onu nasıl tanımazsın? Bu Jian Ming Xi! Jian Ming Xi!” Amatör bir fotoğrafçı olan at kuyruklu kız oldukça hayal kırıklığına uğramıştı: “Geçen sefer Meksikalı göçmenlerin son derece popüler fotoğrafları vardı, o kadar popülerdi ki Xin Hua Haber Ajansı özellikle bunun için bir konu açtı. O fotoğrafların hepsi onun tarafından çekilmişti.”

Bir tanıdığının adını duyan Chen Sui, kafasının içinde bir “Ding!” radar tespit sesi duyar gibi oldu.

Hemen uyandı, “Jian Ming Xi mi?”

“Bilmiyor musun? Kendisi profesyonel bir fotoğrafçı ve fotoğrafçılık alanında son derece popüler.” At kuyruklu kızın gözleri bir fangirl gibi yıldızlarla parladı, “Geçen yıl, yeni mezun olduğum sıralar buraya döndükten sonra, stüdyosuna özgeçmişimi bile gönderdim ama ne yazık ki mülakat turuna girmeyi bırak direk reddedildim. O zamanlar nasıl bu kadar cesur olabildim bilmiyorum.”

“Nasıl desem, fotoğrafçılık alanında, aristokrasinin en soylusundan, Harvard’daki en eğitimli adamdan, Warren Buffett gibi finans alanındaki en başarılı adamdan ve benim ideal erkeğimden farklı değil.”

[ÇN: Warren Buffett Amerikalı bir iş adamı, yatırımcı ve hayırseverdir].

“Ayrıca, süper yakışıklı, o ünlülerden aşağı kalır yanı yok…”

Chen Sui şartlanmış küçümsemesini bastırmaya çalıştı ve içten içe suskunlaştığını hissetti.

Jian Ming Xi.

O mu? İdeal erkek mi?

Lütfen ona bunun bir şaka olduğunu söyleyin.

Chen Sui kahve fincanını aldı ve yüzünde – ‘Konuşmayı reddediyorum’- yazılı iki kelimeyle sohbetten uzaklaştı.

Eğer onu tarif etmesi gerekseydi, Chen Sui’nin hafızasındaki Jian Ming Xi…

Mücevherler arasında bir çakıl taşı, bir karpuzun çekirdekleri ve iğrenç Lord Voldemorttu.

[Ç/N: “Lord Voldemort”, aynı zamanda “Kim Olduğunu-Bilirsin” ya da “O-Kim-Olduğunu-Bilmemeli” olarak da bilinir, Harry Potter roman serisindeki kurgusal bir karakterdir].

Jian Ming Xi, en çok nefret ettiği kişiler listesindeki ilk isimdi ve ayrıca süper nefret VIP seviyesi olarak özel muamele görüyordu.

…

Her çocukluk arkadaşı birbiriyle iyi geçinemez.

Küçük Chen Sui, yan villaya yeni taşınan çocuk Jian Ming Xi’yle ilk tanıştığı altı yaşından itibaren bu gerçeği öğrenmişti.

İlk başta biraz rahatsız oldu.

Yeni komşuların taşındığı gün, Chen ailesi Chen Sui’yi yan villayı ziyarete götürdü. İki ailenin yetişkinleri oturma odasında sohbet ederken, Chen Sui yanlışlıkla elindeki elmayı düşürdü ve elmanın peşinden merdivenlere doğru koştu. Elmayı yerden aldığında başını kaldırdı ve o sırada merdivenlerden inmekte olan Jian Ming Xi’yi gördü.

Pembe dudaklı, beyaz dişli, ela gözlü ve çok düzgün bir İngiliz örme takım elbise giymiş altı yaşında küçük bir oğlan çocuğu, dağınık saçlı küçük bir kız olan Chen Sui’ye gülümsedi.

Sen neye gülüyorsun!

Chen Sui aniden biraz utandığını hissetti, bu yüzden başını eğdi ve buruşuk eteğini çekiştirdi. Tek kelime etmeden Bayan Chen’e doğru koştu.

O gün, eve döndükten sonra, Bayan Chen ve Bay Chen, Chen Sui’nin önünde durmaksızın Jian Ming Xi’yi övdü.

Ona altı kez ‘Akıllı’ ve on iki kez ‘Sevimli’ iltifatında bulundular.

Chen Sui her şeyi çok iyi hatırlıyordu.

Tabii, zeki olabilir.

Ama o bir erkekti, neden ‘Sevimli’ kelimesiyle anılsın ki!

Bundan önce, mahalleli genellikle Sui’yi en sevimli çocuk olarak adlandırıyordu, ancak onun ortaya çıkmasından sonra ‘Xiao Xi’ adı onunkinin yerini aldı.

Chen Sui hiç memnun değildi.

Bu hoşnutsuzluk Chen Sui büyüdükçe azalmadı, aksine yaşıyla birlikte arttı ve Chen Sui’nin tüm çocukluğunu kapsayarak sanki hayatının bir sorunu haline geldi.

İlkokul beşinci sınıfta, Chen Sui’nin sınıfının edebiyat dersindeki kompozisyon konusu [En çok… diğim kişi]’ydi.

Chen Sui yazmaya başlamak için kalemini eline alır almaz ciddi bir şekilde konusunu seçti: [En çok nefret ettiğim kişi]

Kompozisyonun ilk cümlesi şöyleydi: [En çok nefret ettiğim kişi sıra arkadaşım Jian Ming Xi’dir].

O gün Chen Sui’nin ailesi okula çağrıldı.

Ağlarken, Bayan Chen tarafından müdürün ofisinden çıkarıldı ve kapıda duran Jian Ming Xi’nin uzun kirpiklerini kırpıştırarak ona bir şişe süt uzattığını gördü, “Artık benden nefret etme.”

Chen Sui ağlamaya devam etti ve süt şişesini geri itti, “Hayır, hoşuma gitmiyorsun, git buradan,” “İyi davranıyormuş gibi yapma.”

Jian Ming Xi elinde süt şişesiyle olduğu yerde dondu kaldı.

“Kompozisyonuna adımı yazdığını gördüm, benden nefret ediyorsun, değil mi?” Chen Sui burnunu çekti ve sertçe, “Her neyse, ben de senden nefret ediyorum” dedi.

Chen Sui, Jian Ming Xi’nin ailesinin de derste yazdığı kompozisyon nedeniyle okula çağrıldığını duydu. Yazının içeriğinin ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama kendisiyle ilgili olduğundan emindi.

Belki de kompozisyon konusu ‘En nefret ettiğim kişi’ ydi.

Birbirlerini ne kadar iyi anladıklarına bakın.

Chen Sui, birbirlerini on yıldır tanıdıkları Jian Ming Xi’yle gerçekten de mükemmel bir çift olduklarını itiraf etmekten kendisini alamadı…

Bir zıtlar çifti.