Dağın bir yarısında bir yerleşim alanı bulunuyordu. Eğer biri demir çitli yolu takip etse ve o küçük yolun sonuna kadar yürüse Mo Fan’ın evini bulabilirdi. Evi küçük, bir buçuk katlı bir evdi; dış duvar, ardındaki kırmızı tuğlaları açığa çıkaran çatlak boyaya sahipti. Evin etrafındaki diğer evler çöplerle çevrelenmişti. Mahalledeki diğer evlerin hepsi yaklaşık üç buçuk…
Saat 5’e geldiğinde Kushida ve grubu geri dönmüştü. Hirata da Kushida’nın grubu ile gelmişti. Liderimizin geri dönmesiyle öğrenciler, hemen etrafında toplandılar. Yiyecek bir şeyler bulmuşlardı ve onları kampa taşıyorlardı. Uzaktan bakıldığında, bir çeşit küçük kırmızı meyve, çilek gibi bir şeydi, hatta küçük domates taşıyorlarmış gibiydi ve ayrıca üzüm ve kivi şeklinde olan şeyler de vardı….
İkinci toplantımızda tüm öğrencilerle bir toplantı yapılacağına karar verildiği söylendi. Öğretmenler ve öğrenciler dahil olmak üzere 400’den fazla kişi spor salonunda toplandık. Lisedeki tüm öğrenciler, Kırmızı ve Beyaz Takım olarak bölündü. Horikita huzursuzca etrafına bakıyordu. Muhtemelen bunun nedeni öğrenci konseyi başkanı olan abisi Horikita Manabu’yu aramasıydı. Sınıfının nerede durduğunu bilse bile, o kadar insan içinde seçmesi…
Adı: Versatile Mage (Quanzhifashi- 全职法师)Türü: Shounen, İsekai, Aksiyon, Komedi, Fantastik, Romantik, Okul Hayatı Ülke: Çin Konusu: Mo Fan, çok değişmiş ama bir o kadar da tanıdık bir dünyada gözlerini açar. Çok sevdiği (!) ortaokulu artık büyü öğreten, herkesi güçlü bir büyücü olmaya teşvik eden mistik bir okul haline gelmiştir. Şehrin dışında, dolaşan birçok sihirli yaratık ve canavar vardır…
Önsöz Dürüst olmak gerekirse ben düzgün bir insan değilim. Bunu başkasının söylemesine ihtiyacım yok. Eğlence sektöründe çalışan annem, beni terk ettiğinde babamın sırtına bir sorumluluk baskısı yüklendi. Her gününü bir hademe olarak kasvetli bir şekilde yaşayarak geçirdi. O manzaraya baktıkça kendimi hasta gibi hissediyordum. …ve bu yüzden daha güçlü olmaya ve kendi ayaklarım üzerinde durmaya…
Bir şeyi milyon kez tekrar etmek, insanın kendi kendine meydan okuması gibi ya.. ama çok şükür sonunda kıvılcım çıkıverdi. “Oh! Tamamdır!” Nihayet bir ateş yakacaktık. Biriken panik ve kargaşa, basit bir teknik tarafından mahvoldu. Ve… sadece bir kıvılcım oluştu, alevlerini yaymasını ve ateşi görmek için uzun süre beklememize rağmen ateşin yandığına dair hiçbir işaret yoktu….
7 Manabe’lerin gittiğinden emin olduktan sonra, tekrar içeri girdim. Karuizawa da kapının açılışını duymuştur kesin ama olduğu yerde ağlamaya devam etti. Peki, sahiden bu muydu bizim sınıfın egoistik ve başına buyruk kız liderinin gerçek yüzü? Manabe’ye birkaç taktik vermiştim..Karuizawa’nın üniformasına ve saçlarına zarar vermemeleri gerektiğine dair. Saçı kesilse ya da üniforması yırtık olsa, insanları…
Bu katın karanlık tarafında bir ses yankılandı. Ya gemi her yön değiştirdiğinde çıkan ses ya da gemi bir şeye çarptı diye düşündüm. Sadece makine seslerinin oduyulduğu bölüme, bu kız tek başına geldi. “Bu ne ya? Telefon çekmiyor burada.” Diye mırıldandı. Buluşma saatine daha on dakika vardı. Hirata’yı beklerken kafasını toplamak için erken geldi herhalde. Telefonun…