Elitler Sınıfı - Cilt 12 - Bölüm 6 - Tanışma Toplantısı

Cilt 12 – Bölüm 6  – Tanışma Toplantısı

9 ve 10.sınıflardan onlarcası jimnastik salonunda toplandı. Katılım sağlayanların çoğunluğu 9.sınıf, tanımadığım öğrencilerdi.

Çoğu kaynaşmak adına iyi olduğunu düşünerek buraya gelmiştir. 9’lardan tanıdığım olmadığı için, 10.sınıflardan kimler gelmiş diye etrafa göz attım.

A sınıfının lideri Sakayanagi, görünürde yoktu. Gözüme Hashimoto Masayoshi takıldı. Fakat onun emriyle mi geldi, yoksa kendi isteğiyle mi bilemiyorum.

Sakayanagi bacaklarından rahatsız olduğu için, hızlı hareket etmesi zorlaşıyordu. Hashimoto bir nevi onun kolu bacağı  oluyor; yardımına koşuyordu.

Bu arada, A sınıfından görebildiğim tek kişi  Hashimoto. Duruşundan da birileriyle konuşmak için gelmişe benzemiyor.

Kim, kimlerle görüşüyor; durum nedir diye kolaçan etmeye gelmiştir.

Etkinliği düzenleyen sınıf olarak B’nin yarısı buradaydı,  Ichinose de dahil.

Kanzaki’yi de yanında dikelirken gördüm. Bu katılan gruptan akademik başarısı yüksek olanlar toplanmamış. Sanki sosyal öğrenciler, sınıfı temsil etmek amacıyla gelmiş.

C sınıfından katılan kimseyi de görmüyorum şuan. Sanki 9’larla tanışma fikrine karşılar.

10.sınıflara bir göz attığınızda az çok neden buradalar anlayabiliyordunuz. Horikita içinse, 10.sınıflar önemli değildi. Derdi, yeni iletişim kuracağımız 9’lardı.

Yeni gelen 9’ların, doğruyla yanlışı ayırt etme şansları azdı.

Onlara bir anda 10.sınıflarla partner olacaksınız dendiği için, şaşırıp ne yapacaklarını bilemiyorlardır.  Bu etkinlikte yakınlaşabilecekleri kişiler, kendi sınıflarından arkadaşları olurdu ki– durum aynen böyle.

Bu durumu fark eden Ichinose, hemen özel sınav konusunu açmaya kalkmadı. Çekingen davranıyor.

Öncelikle kendisini tanıtarak 9’larla arkadaşlık bağı kurmaya başlayıp havadan sudan sohbete girişti. Tabii, herkes onun bu tavrını doğal karşılamıyor.

Garipsendiğinin de farkında olan Ichinose, acele etmeden yavaşça ve gülümseyerek sınıflar arasındaki duvarları yıkmaya odaklandı.

Biraz göz attıktan sonra, olacakları tahmin etmek zor değil.

“Özel sınavı öne sürmeden, karşılıklı güven ilişkisi kurmaya odaklanıyor.  Ichinose-san’ın bu yaklaşımı: herkesin yapamayacağı farklı ve harika bir girişim.”

Horikita bu tanışma toplantısına olan ilk izlenimini dile getirdi.

Stratejisinin B sınıfına katkısı ne olur bilemem ama güzel ve önemli bir adım atıldı.

Ichinose’in tavırları, hem 9’lara hem de 10.sınıflara örnek teşkil ediyor.

Horikita,  Ichinose’ın hamlesine ‘harika’ diyerek övünce…  Horikita’nın yüzünden nasıl bir strateji belirleyeceğini anladım.

“Benzer bir strateji mi düşünüyorsun?”

“…Evet. Kişisel puanlarla bir strateji kurmak, sınıfımıza ağır gelecektir. Güvene dayalı bir ilişki geliştirmenin önemli olacağı kanısındayım. Fakat bu konuda Ichinose-san ile yarışamayız. Hatta, bu onun uzmanlık alanı desem abartmış olmam.”

Karşı tarafın seni partner olarak kabul edebilmesi için bir ‘itici güce’ ihtiyaç var. Bu güç; kişisel puan, güven, arkadaşlık, dostluk veya zorunluluk bile olabilir.

“10/B’nin adı da Ichinose Honami’nin yüzü de herkesin aklına kazındı. Kafası karışan pek çok öğrenci akın akın onun yanına gidecektir; o da elinden geleni yaparak onlara güvende hissettirecektir.”

“Evet.”

Hiçbir şey bilmedikleri bizim sınıfa yaklaşmayı düşünmezler bile.

“Eğer onun taktiğini kullanamazsak, başka şeyler düşünürüz.”

Anlaşılan Horikita, bu tanışma toplantısından bir şeyler kapıp  birkaç taktik geliştirebilmiş.

Sürekli uygulamadan 9’ların bilgilerine bakıyor. Büyük ihtimalle burdan bir şeyler çıkartacaktır.

Horikita hemen ayrılmaya da yeltenmedi, 9’ları incelmeye devam ediyor.

Onun etrafı izleyişine bakan tek ben değildim, arkasında birisi daha belirdi.

“Ne düşünüyorum biliyor musunuz? Hepsi bana korkarak bakıyor.”

Horikita’nın yanına geçen Sudō, etraftaki 9’larla ilgili düşüncesini dile getirdi.

Normalde kulüp etkinliklerine gidecekti.  Ichinose’in tanışma toplantısı çıkıp jimnastik salonu 17.00’a kadar dolu olunca,  Horikita’ya eşlik etmek istediğini söyledi.

Horikita onu reddetse de, toplantı bittikten sonrada zaten yine burada kulüp etkinliklerine katılacağı için, erken gelmiş olacağını dile getirerek o da geldi.

“Onlara sert bakışlar atıp durma. Korkutacaksın herkesi.”

“Sert bakmıyorum ki. Yüzüm doğuştan böyle. Bu arada böyle diyorsun da, bu konuyu böyle hafife mi alacaksın? Zekileri Ichinose kapmasın? Yanlarına gidip konuşmaya çalışsak ya?”

Sudō, sabırsızlığını dile getirerek, bir an önce harekete geçmemiz gerektiğini söyledi. 10/B dışında kim bu etkinlikte aktif rol alırsa alsın, Ichinose kızmazdı. Aksine mutlu olurdu.

“Ne yapacaksın, Horikita?”

Merak edip sordum.

“B sınıfının olduğu yerde öne çıkabilir miyiz sanıyorsun?”

Şuan için, Ichinose  9’larla bağ kurarak sınıfını başarıya taşıyordu.

B sınıfından kimse salondan çıkmadığı gibi, 9’larla bağ kurmaya devam ediyorlar; dostane sohbetler ediyorlardı.

“Eh, sanmıyorum.”

Horikita’nın sorusunu geçiştirdim. Şuanki üçlü olarak bir şey yapamayız. Ama Yōsuke ya da Kushida bir şeyler yapabilir; onları geçebilirdi.

Horikita da bu durumun farkındadır.

Görüşme ilerlemeye başlamış, canlanmışken, Horikita’dan bir hamle geldi.

“Hadi gidelim.”

Sohbetlere dahil olup tanışmak yerine buradan ayrılmayı istedi.

Bu tavırlya, Horikita’nın başından beri bu etkinlikte 9’lara yaklaşmayacağını belli etmiş oldu.

“Emin misin, Suzune?”

“Bu etkinliğe öğrencilerin yarısı katılmadı. Ben onlarla bağ kurmaktan yanayım.”

Ichinose’in teklifiyle ilgilenmeyen kesimden bahsediyor sanırım. Fakat katılmayanları kendi safımıza çekmek daha zor olacaktır.

Bir kısmı kendi çabasıyla partner bulmayı düşünmüştür, bir kısmı da buraya tanışmaya gelecek cesareti bulamamıştır. Belki bir kısmı çoktan bir strateji bile geliştirmiştir sınav için.

Sonuç olarak, katılmayan kesimin garip veya zorlu kişiler olduğunu düşünmek avantajımıza olur.

“Neye dayanarak söylüyorsun bunu?”

“2 sebebim var. Buraya katılanların çoğu akademik başarısı düşük olanlar. Bizim B- ve üzeri akademik başarısı olanlara odaklanmamız gerekiyor.  Yani, kendisine güvenen, buraya gelmeyen başarılı öğrencileri bulmamız gerekiyor.”

Anladım. Durum buysa, bu tanışmadan vazgeçmek hayrımıza olur.

“Bizim önceliğimiz yüksekten oynamak değil. Bizim zayıf arkadaşlarımızı başarılı öğrencilerle eşleştirerek sınıftan kimsenin atılmamasını sağlamak. ”

10/B sınıfı buraya gelenlerin çoğunu kapabilir. Fakat geriye öğrenciler kalacaktır.  Ichinose de seçimlerini başarılı öğrencilerden yana kullanarak, bize çürük elmalar kalabilir.

2. sebebi buna bağlı gibi.

“Buraya katılanların akademik başarı dışında garip bir tutarsızlık söz konusu.”

“Tutarsızlık mı?”

“9/D’den kimse gelmemiş.”

D sınıfından kimse gelmemiş mi? İşte ilginç bir bilgi.

“Anladın galiba, Ayanokōji-kun.”

Horikita ne düşündüğümü yakaladı ama…

“Huh? 9/D’nin katılmamasının bir nedeni var mı ki?”

Sudō kafasını sağa sola çevirerek anlamadığını belli etti.

“9/D’de 40 öğrenci var. Kimisi asosyal, kimisi başarısız. Fakat tek bir kişi bile gelmedi. Bu da, sınıfın bir bütün olarak temsil edildiği anlamına geliyor.”

Bu etkinliğe katılım sağlanmasın diye birinin lider olarak onlara yön verdiği anlamına geliyor…

Çok kısa bir sürede lider seçilmiş olması da garip.

“Yani D sınıfının çoktan bir lideri var ve bu tanışmaya katılmayı reddeden o mu…?”

“O sınıfta,  sınıfça ortak anlaşabileceğimiz birisi varsa şayet, bireysel savaş vermemiz gerek kalmaz.”

9/D ile 10/D’yi eşleştirmekmiş planı.

“Mantıklı… fakat sınavı kazanmak zor olmaz mı?”

Okuldan atılmayı engelleyebilecek bir taktik diyebiliriz. Ama diğer sınıfları yenmemiz imkansızlaşır.

“Haklısın. Bu taktikle, diğer sınıflarla savaşmıyor olacağız. ”

“Laf edecek konumda değilim, biliyorum ama emin misin?”

“Evet, eminim.”

Horikita net bir şekilde konuştu. Gidişat farklı gibi gözükse de, Horikita’nın  stratejisi ile  Ichinose’nki aynı.

Sınıflarına puan kazandıracak bir taktik uyguluyorlar.

A sınıfından Hashimoto’ya bakındım. Etkinliği gözlemlemesini bitirip çıkışa doğru yürüdü.

Horikita da  Hashimoto’nun arkasından çıkışa doğru ilerledi.  Sudō ile arkasından çıktık biz de.

Salonun kapısından çıkmadan önce arkamı dönüp son kez Ichinose’e baktım.

9’larla gülümseyerek konuşuyordu; gidişimizden habersizdi.

Ichinose karşısındakinin akademik başarısına bakmaksızın yardım eli uzatmaya hazır birisi.

Bu özel sınavda da arkadaşlarından birisi okuldan atılmasın diye, öne çıkıp savaş veriyor.

Horikita’nın planından pek farklı değil. Sadece farklı bir yaklaşım söz konusu.

…. fakat ikisinin planı da, aynı kapıya mı çıkıyor dersiniz?

“Yo.”

Salondan çıkınca kapıda bizi bekleyen Hashimoto seslendi.

“Ichinose her zamanki gibi, he?”

“Sınıf arkadaşlarıyla 9’ları korumak için yüreğini koymuş ortaya.”

“Evvet. Şimdilik tehdit oluşturmayacaktır. Aptalları yanına çekerek sınıfının daha çok düşeceğinin farkında değil mi? Sanki kazanma şansını çöpe atıyor.”

Hashimoto anlayamamış gibi söylendi.  Horikita’nın da benzer bir strateji kurduğunu fark etmiştir. Fakat Horikita’nın da sınıflar arası yarışı bıraktığını düşünmemiş olabilir.

“Belki de bilinçli düzenlemiştir bu etkinliği?”

“Aaah, anladım. Şimdi oldu.”

“A sınıfı… pardon, Sakayanagi-san  buraya gelmeden neler olacağını fark etti; Kimlerin katılacağını tahmin etti. Bu yüzden gelmedi, değil mi?”

“Eh, olabilir.”

Ve Hashimoto’yu keşife göndermiş.

“Ee, A sınıfı başarılı öğrencileri nasıl yanına çekecek peki?”

“Ona bizim prenses karar veriyor. Ben sadece bana söyleneni uyguluyorum, anlarsınız ya?”

Bu sözlerinden sonra Hashimoto gülerek yanımızdan ayrıldı. Duyduklarından hoşnut oldu galiba.

“Hashimoto pisliğinin dediklerine inanma, Suzune.”

Sudō,  Hashimoto gözden kaybolunca hemen uyardı.

“Demene bile gerek yok. Hashimoto-kun ile aran iyi miydi?”

“Yok, hem de hiç iyi değil.”

Sudō net bir cevap verdi.

“…Anladım. Eh, A sınıfı, A oldukları için bile büyük avantajlı. Sırf bu sebepten seçilme ihtimalleri bile çok yüksek.”

Bu okula girenlerin, A sınıfının en iyi sınıf olduğunu idrak etmeleri an meselesiydi.

Şuan bilmiyorlarsa  bile, birisi kulaklarına kar suyu kaçırabilir. Her an öğrenebilirler.

“Neyse, gidelim hadi. Okulda hala 9/D’den birileri kalmış olabilir.”

9/D’deki durumu öğrenmek için onların sınıfa doğru ilerledik.

Horikita dikkatini tanışma toplantısına odaklanmışken, önüne çıkan fırsatı değerlendirmek için kolları sıvadı.

★ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ✩ ★