Youkoso Jitsuryoku, Cilt 2, Kısım 2, Part 3

Ziyaret ettiğimiz ilk sınıf biraz tuhaf hissettirdi. Aynı temel düzene sahip olmasına rağmen, tamamen farklı bir yere gelmişiz gibi hissettirdi.  Kendi evinde oynadığın bir maçla deplasmandaki bir maç sadece birazcık farklıdır diye kendimi teselli ederek yanlış anlamamı düzelttim. Sınıfın düşmanımız mı yoksa müttefikimiz mi olduğunu bilmediğimizden sınıf hakkındaki ilk izlenimimiz de farklıydı. Ike ve Yamauchi…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 2, Part 3

“Çok sıcaaak…bu sıcak insanı öldürür ya….” Ertesi gün, Katsuragi’nin ne yaptığını gözetlemek için, kendimi ağaçlarla kaplı bir sokakta buldum. Bu sokak, yurtlara giden yolun üzerinde. Bu sokaktan geçerken üst sınıflardan biriyle karşılaşmamak imkânsız yani. Ayrıca, bu sokak, içinde çok çeşitli mağazaların dükkanların olduğu Keyami alışveriş merkezine de gidiyor. Yani, nereye giderse gitsin onu kaçırmam imkansız….

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 2,Kısım 2, Part 2

Okuldan sonra sınıf belli gruplara ayrıldı. Ama zaten çok fazla yardım eden insan yoktu. Kushida güzel kızlar & birlik takımına liderlik ederken Hirata ve Karuizawa kahramanlar & kızlar takımına liderlik ediyordu. Görgü tanığını kendi başlarına aramaya karar verdiler. Ama bu kadar kısa bir zaman diliminde sonuç elde etmek zor olacaktır.  Okulda kayıtlı 400 öğrenci var….

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 2, Part 2

“Hey…Bunu söylemekten gına geldi artık ama neden yine benim odamdayız?” Akşamleyin nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü, yemek yedikten sonra her zamanki grup benim odamda toplandı. Ike ve Yamauchi söz verdikleri gibi gelmişlerdi. Kushida ile Sudou da kulüp aktiviteleri erken bitince geldiler. Horikita da burada olsaydı keşke. “Kikyo-chan, diğer kızların doğum günlerini biliyor musun?”. “Evet. Az…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 2, Part 1  

Alnımdaki teri sildim kolumla. Çok sıcak ya. “İyi ama—neden Kikyo-chan burda değil? Ha, Ayanokouji?!” Ike ile buluşur buluşmaz sorduğu şey, Kushida’nın yokluğu oldu. Ama bana bunu sormamasını tercih ederdim.  Horikita ve Kushida’nın,- onların programlarını takip etmiyorum ben- galiba hınçlarını almak için benzersiz bir hedef tahtasıyım onlar için. Bu arada, aramızda böyle bir iletişim olmasından da…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 2

Kısım 2: Katsuragi Kohei sorunlu çıktı Hep japon toplumunun dinlere karşı hoşgörülü olduğunu düşünmüşümdür, tabii, eski zamanları saymazsak yani. Bu devirdeyse, hangi dine inandığınız ve ibadetleriniz kimsenin umurunda değil.  İnançlı olmamayı seçseniz de, hoş karşılanıyor.  Bu duruma rağmen, dini bayramlar da kutlanmadan edilmiyor tabi. Mesela Noel. Hristiyanlık inancından etkilenerek kutlanan bir bayram. Bu bayramların, insanların…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 1, Part 5

  “Nasıl geçti, ilk fal deneyimin?” “Ya seninki nasıldı?” “Gayet tatmin oldum. Bu falcı dünyaca meşhurmuş.  Doğru çıkma olasılığı da yüksekmiş haliyle.” dedi. “Herhalde… basit bir iş diye düşünmüştüm ama şaşırtıcı derecede zormuş.” “Ne demek istiyorsun anlamadım?” diye sordu.   Yarısından çoğu falcılardan duyulan kalıplaşmış cümlelere, kelimelere hatta tahmin edebileceğimiz imajlara dayalıydı. Ama bunun içine,…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 1, Part 4

“Sıradaki.” Bu ufak sesi geçici olarak kurulan tesisten duyduğumda  çoktan öğlen olmuştu. “Sizi beklettim.” Her grup için yaklaşık olarak on beşer dakika bekledik. Artık fala olan merakımı yitirmeye başlamıştım ha. Bu sırada perdenin arkasında falcı duruyordu. İçeri girdiğimde oldukça aşina olunan bir manzarayla karşı karşıyaydım. Yaklaşık 30 Lux bir karanlık aydınlatması vardı ve buna ek olarak…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Kısım 1, Part 3

Pes ettikten sonraki gün, kendimi bir anda falcının olduğu alışveriş merkezine giderken buldum. Ayaklarım bu yöne geldi ne yapayım. Boş günüm ya ondan tabii. Başka bir sebebim yok yani. ‘’Off…” Yine tuhaf bir karşılaşma. Aynı saatte aynı yerde bir kez daha Ibuki ile karşılaştım. “Niye geldin ki sen?… hem de yine yalnızsın.” diye sordu. Bana…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4.5, Önsöz

Yaz tatili bitmek üzere olsa bile Sazae-san sendromu. Daha önce duydunuz mu bilmiyorum. Basit bir şekilde açıklamam gerekirse, Pazar akşamları yayınlanan Sazae-san’ı izledikten sonra, pazartesi ile yüzleşmek zorunda olmanın mutsuzluğu. Bizimkilerdeki de bu hesap işte, yaz tatilinin sonuna yaklaştıkça,  pek çok öğrenci karalar bağlıyor. ‘Keşke biraz daha tatil uzun olsaydı’ ya da ‘keşke daha fazla…