Spor festivaline kim katılacak diye karar vermek dışında yapılması gereken başka şeyler de vardı. Spor festivalinin sorunsuz geçmesini sağlamak için çoğunluğun birebir uyması gereken hazırlıklar gibi. Yarışmalardan marşlara, marşlardan egzersizlere kadar ayarlamalar yapılması gerekiyordu. Beden eğitimi derslerinin çoğu serbest zaman ilan edildi ve öğrencilere istedikleri her türlü çalışmayı yapma izni verildi. “Ödünç aldım!” Ertesi gün beden dersi…
Ders bittikten sonra herkes gitti, sınıfta yalnız kaldım. Dışarıdan kulüp faaliyetleriyle ilgilenen öğrencilerin sesleri geliyordu. Her ne kadar spor festivali yaklaşıyor olsa da hepsi çok iyi bir ruh hali içindeydi, ekstra çaba harcamadıkları görülüyordu. Kulaklığımı telefonuma bağlarken az önce mail ile aldığım dosyayı açtım ve kontrol ettim. “Demek öyle…” Şimdi durumu az çok kaptım ya. Gerekli…
Burç hayvanlarına göre bölünmüş öğrencilerin soyadları ‘hedefi’ belirlemenin anahtar noktasıydı. Yaz tatilinin sonunda Palatte adlı kafenin arkalarda kalan bir masada ben, Hirata, Karuizawa ve Horikita’dan oluşan tuhaf bir grup olarak birlikteydik. Amacımız tatilin ortasında gerçekleşen özel gemi sınavını incelemekti. 12 burç grubuna ayrılmış karma takımlarda yer alan ‘hedefleri’ doğruladık. “Tavşan, burç sıralamasında 4. sırada. Ayankouji-kun,…
Önsöz Dürüst olmak gerekirse ben düzgün bir insan değilim. Bunu başkasının söylemesine ihtiyacım yok. Eğlence sektöründe çalışan annem, beni terk ettiğinde babamın sırtına bir sorumluluk baskısı yüklendi. Her gününü bir hademe olarak kasvetli bir şekilde yaşayarak geçirdi. O manzaraya baktıkça kendimi hasta gibi hissediyordum. …ve bu yüzden daha güçlü olmaya ve kendi ayaklarım üzerinde durmaya…
Bir şeyi milyon kez tekrar etmek, insanın kendi kendine meydan okuması gibi ya.. ama çok şükür sonunda kıvılcım çıkıverdi. “Oh! Tamamdır!” Nihayet bir ateş yakacaktık. Biriken panik ve kargaşa, basit bir teknik tarafından mahvoldu. Ve… sadece bir kıvılcım oluştu, alevlerini yaymasını ve ateşi görmek için uzun süre beklememize rağmen ateşin yandığına dair hiçbir işaret yoktu….
7 Manabe’lerin gittiğinden emin olduktan sonra, tekrar içeri girdim. Karuizawa da kapının açılışını duymuştur kesin ama olduğu yerde ağlamaya devam etti. Peki, sahiden bu muydu bizim sınıfın egoistik ve başına buyruk kız liderinin gerçek yüzü? Manabe’ye birkaç taktik vermiştim..Karuizawa’nın üniformasına ve saçlarına zarar vermemeleri gerektiğine dair. Saçı kesilse ya da üniforması yırtık olsa, insanları…
Bu katın karanlık tarafında bir ses yankılandı. Ya gemi her yön değiştirdiğinde çıkan ses ya da gemi bir şeye çarptı diye düşündüm. Sadece makine seslerinin oduyulduğu bölüme, bu kız tek başına geldi. “Bu ne ya? Telefon çekmiyor burada.” Diye mırıldandı. Buluşma saatine daha on dakika vardı. Hirata’yı beklerken kafasını toplamak için erken geldi herhalde. Telefonun…
“Benim adım … İbuki.” Kulaklarımı bayram ettiren bir ses ile İbuki, adını bize söyler söylemez eliyle yanağını kızartacak şekilde kaşıdı. Tanışırken bile bizimle göz göze gelmemeye gayret etti. Belki de diğer insanların gözlerine bakmaktan nefret ediyordur. Ne olursa olsun, bu durum oldukça ilgimi çekti. Belki önemsiz ama İbuki’nin elleri ve tırnakları pisti. Kısa bir zaman…
Gece yarısıydı. Hatta gece yarısını 2 saat geçmişti. Oda arkadaşlarımdan biri uyanıverdi. Diğerleri uyanmasın diye yatapından yavaşça kalktı. Okul kurallarına göre uyurken dahi üniforma giymek zorundaydık… Odadan da ancak üniforma ile çıkmamıza izin veriliyordu. Tavrından lavobaya gitmediğinden emin olunca, oda kartımı kapıp ben de yatağımda doğruldum. Bugün harekete geçip geçmeyeceği belirsizdi ama çabalarım sonunda meyve…
Civardaki dalları toplamaya karar verdik, böylece merkez kamptan çok uzaklaşmamış oluruz. Kamptan çok uzak olmayan bir yerde, üçümüz ayrılarak dalları toplamaya başladık. “Hey, bak Ayanokouji. Bu diyeceklerimin senin ve benim aramda bir sır olarak saklamanı istiyorum.” Elinde bir dal tutan Yamauchi bana yaklaşarak kulağıma bir şeyler fısıldadı: “Ben … artık Sakura’yı istiyorum.” “HA ?” “Şöyle,…