Youkoso Jitsuryoku, Cilt 5, Bölüm 6 : İpucu

Ders bittikten sonra, boş vaktimi birisine mail atarak değerlendirmek istedim. E-postayı attıktan sonra başımı kaldırıp Kariuzawa ile göz göze geldim. Off. Bu kızla göz göze gelmek mantıklı değil ya. Gözlerimle etrafta onu ararken tesadüfen bana baktı büyük ihtimalle. Bakışlarımdan da anlamıyor olacak ki 2 kız arkadaşıyla sınıftan çıkıp gitti.  Düşündüğüm gibi onunla direkt olarak iletişime…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 5, Önsöz – Sudou Ken’in Monoloğu

Önsöz Dürüst olmak gerekirse ben düzgün bir insan değilim.  Bunu başkasının söylemesine ihtiyacım yok. Eğlence sektöründe çalışan annem, beni terk ettiğinde babamın sırtına bir sorumluluk baskısı yüklendi. Her gününü bir hademe olarak kasvetli bir şekilde  yaşayarak geçirdi. O manzaraya baktıkça kendimi hasta gibi hissediyordum.  …ve bu yüzden daha güçlü olmaya ve kendi ayaklarım üzerinde durmaya…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 3, Bölüm 1, Part 7

Bir şeyi milyon kez tekrar etmek, insanın kendi kendine meydan okuması gibi ya.. ama çok şükür sonunda kıvılcım çıkıverdi. “Oh! Tamamdır!” Nihayet  bir ateş yakacaktık. Biriken panik ve kargaşa, basit bir teknik tarafından mahvoldu. Ve… sadece bir kıvılcım oluştu, alevlerini yaymasını ve ateşi görmek için uzun süre beklememize rağmen ateşin yandığına dair hiçbir işaret yoktu….

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 3, Part 6

Bu katın karanlık tarafında bir ses yankılandı. Ya gemi her yön değiştirdiğinde çıkan ses ya da gemi bir şeye çarptı diye düşündüm. Sadece makine seslerinin oduyulduğu bölüme, bu kız tek başına geldi. “Bu ne ya? Telefon çekmiyor burada.”  Diye mırıldandı. Buluşma saatine daha on dakika vardı.  Hirata’yı beklerken kafasını toplamak için erken geldi herhalde. Telefonun…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 3, Bölüm 1, Part 6(B)

“Benim adım … İbuki.” Kulaklarımı bayram ettiren bir ses ile İbuki, adını bize söyler söylemez eliyle yanağını kızartacak şekilde kaşıdı. Tanışırken bile bizimle göz göze gelmemeye gayret etti. Belki de diğer insanların gözlerine bakmaktan nefret ediyordur.  Ne olursa olsun, bu durum oldukça ilgimi çekti. Belki önemsiz ama İbuki’nin elleri ve tırnakları pisti. Kısa bir zaman…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 3, Part 3

İkinci gününün gece yarısıydı. Gün içinde kalabalık olan havuz şu anda sessizdi. Burada bir şeyden emin olmak için telefon gelmesini bekliyordum. Kayıt sonrası bize verilen telefonlara öğretmenlerin numaraları da eklenmişti, benim için Chabashira-sensei’ye ulaşmak oldukça kolay oldu. Yaz ortasında olmamıza rağmen, okyanusta ilerlediğimiz için gece rüzgârı bayağı soğuktu. “…beklettiğim için özür, Ayanokouji.” “Hiç önemli değil….

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 3, Part 2

Evet, gelelim şu hedef bulma meselesine.. Akıl okuma yeteneği olmadan hedefleri bulmak nerdeyse imkansız, bu kesin bilgi. İnsanlar yalan söylerler ve yalan söylenilmeye de alışıktırlar, bu insanın doğasında vardır. Yani, Birisi hayatında hiç yalan söylemediğini iddia ediyorsa, bu sözün direkt yalan olduğu anlamını çıkartabilirsiniz. Yalan, insanların hayatlarının ayrılmaz bir parçasıdır diyebiliriz. Bu odadan bir kişi…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 3, Part 1

     Öğleden sonra yine Tavşan grubunun toplantısına katıldım. Bazen sürekli gittiğiniz yerde bile, farklı bir atmosferle karşılaşabilirsiniz.. Bugün de öyle bir farklılık vardı. Toplantı saatinden yaklaşık on dakika erken vardım. Benden sorna da Karuizawa girdi odaya. Beni görünce yüzünü ekşitip hemen gözlerini kaçırdı. Ardından da masanın en uç kısmına oturup kafasını telefonuna gömdü.. (bana…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 2, Part 6

                                                                  Yıldızlarla dolu bir gökyüzü karşıladı beni güvertede. Etrafın büyüsüne kapılmış, kendime yer ararken ayağım kaydı tökezledim. “Harika…”. Resimlerde, kitaplarda gördüğümüzün kat kat…

Youkoso Jitsuryoku, Cilt 4, Bölüm 2, Part 5

  Odama döndüğümde saat çok geç olmuştu, kimseyle konuşmadan kendimi yatağa attım. Saate baktım, gece yarısını geçmişti. Uyusam mı diye düşünürken bir ses duydum. Endişe dolu gözlerle bana bakan Hirata’ydı. Yukimura da bir koltuğa oturmuş bakıyordu.  “Çok mu çalıştın, Ayanokouji-kun. Baya geç kaldın.”  Dedi. “Evet. Konusu açılmışken, sana bir sorum olacaktı, Hirata.”   “Biraz vaktin…